MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Güveni kötüye kullanma suçundan; beraat,
TCK 204/1, 204/3, 62, 53/1-a-b-c-d-e-3
TCK 158/1-d, 62, 52, 53/1-3, 63. md gereği mahkumiyet

Sanığın güveni kötüye kullanma suçundan beraatine dair hüküm sübut ve vekâlet ücreti yönünden katılanlar ... ve ...vekili, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyetlerine dair hükümler ise sübut yönünden sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın kendisini ... ... olarak tanıtıp rent a car işi yapan katılan ...’in iş yerine gelerek katılan ...’a ait ... plakalı aracı kendi fotoğrafı yapıştırılmış, ... ... adına oluşturulmuş sahte kimlik ile kiralayıp akabinde aracı alarak işyerinden ayrıldığı, sonraki günlerde katılan ..."a ait otogaleriye giderek kendisini Kocaeli barosuna bağlı avukat olarak tanıtıp icra dosyalarından alacakları olduğunu söyleyip ... 2. Noterliğinde ruhsat sahibi katılan ... adına aracın tüm işlemlerinde yetkili olarak sanığı yetkili kılar şekilde düzenlenmiş sahte vekâletname ile birlikte aracı satmak istediğini beyan ettiği ve katılan ... ile aracın 22.000TL"ye satışı yönünde anlaştıkları, birlikte 07.12.2012 tarihinde ... 5. Noterliğine giderek 24928 yevmiye no.lu noter araç satış sözleşmesi ile aracı katılan ...’a sattığı ve parasını nakit olarak aldığı, sanık ..."ın bu şekilde katılanlar ... ve Adnan’a yönelik güveni kötüye kullanma suçunu, diğer katılan ...’a yönelik kamu kurum ve kuruluşlarından olan Noterliği aracı olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan olayda;
Katılanlar ... ve Adnan’ın güveni kötüye kullanma suçunun mağduru oldukları ve yalnızca bu suçtan kurulan beraat hükmünü temyiz hak ve yetkileri bulunduğu anlaşılmakla, yapılan incelemede;

1- Güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılanlar ... ve ...tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafi tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Rent a car işi yapan katılan ...’in iş yerinden ... ... adına oluşturulmuş sahte kimlik ile katılan ...’a ait ... plakalı aracın kiralanması yönündeki eylemin sübut halinde nüfus idaresinin maddi varlığı olan kimliğin sahte olarak kullanılması sonucu güveni kötüye kullanma değil, TCK 158/1-d maddesini oluşturacağı ancak olayda; sanığın aracı kiralayan kişinin kendisi olmadığını beyan ettiği ve aracı kiralayan rent a car işletmecisi katılan ..."in alınan beyanında bu aracı kiralayan kişinin sanık olmadığını beyan ettiği, araç kiralama sözleşmesindeki imzaların da sanık ..."a ait olmadığının tespit edildiği, neticede atılı eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olmadığının tespit edilmesi karşısında, suç vasfındaki hata sonuca etkili sayılmamış olup mahkemenin sanığın beraati yönündeki kabulünde isabetsizlik bulunmamış, yine sanığın kendi adına oluşturulmuş ancak sahte olan vekâletname ile ... 5. Noterliğinden aracı katılan ...’a satarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin bu resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkûmiyetine dair kabul ve uygulamasında isabetsizlik bulunmamıştır.
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın katılan ...’a ait oto galeriye gidip aracı satış yönünde vekâletnamesi olduğunu söyleyip ... 2.Noterliğine ait sahte vekâletnameyi gösterip 22.000TL ye ... 2. Noterliğinden satışını sağlayıp menfaat temin ettiğinin sabit olduğu olayda; sanığın noterliğin bir kamu hizmeti olmasına rağmen TCK"nın 158/1-d maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde olmadığı nazara alınarak sanığın eyleminin hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşmaya tabi olan TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözardı edilerek vasıfta hataya düşülerek TCK 158/1-d maddesi gereği mahkûmiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.