23. Hukuk Dairesi 2016/5495 E. , 2019/2214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davada davacı vekili davacı müvekkilinin davalılarla birlikte müteveffa ...’in mirasçısı olduğunu, mütevvefanın sağlığında yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan borçları nedeniyle davacının dava dışı kişilere ödeme yaptığını öne sürerek yapılan ödemelerden davalı diğer mirasçıların da sorumlu olduğundan bahisle icra takibi yaptıklarını, ancak davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiğini öne sürerek itirazlarının iptali ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar davacının rücu hakkı bulunmadığını öne sürerek asıl ve birleşen davaların reddini savunmuşlardır. Karşı davada ise davalı ...’in babalarının ölümünden sonra arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre babalarına düşen bağımsız bölümleri kendi adına tescil ettirdiğini, kendi paylarını vermediğini öne sürerek alacaklarının tahsili ile davalı ..."ten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada davacılar vekili, 19.04.2016 tarihinde harç tamamlamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... 2. Tüketici Mahkemesinin 2008/146 Esas 2008/164 Karar sayılı dosyasındaki ilamın icraya koyulması sonucu icra dosyasındaki borcun tamamının asıl davada davacı ... tarafından ödendiği ve diğer mirasçılara yani davalılara rücu yolu ile başvurma talebinin haklı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne; karşı dava yönünden ise karşı dava konusu olan bağımsız bölümlerin karşı davalı ... tarafından 3. kişilere satıldığı, bu satışlardan mirasçı konumundaki karşı davacılara paylarının verilmediği, sözleşme gereği elde edilen kazançtan karşı davacıların veraset ilamında belirlenen miras payları oranında hak edişlerinin olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı asıl dava yönünden asıl davada davalılar; karşı dava yönünden ise karşı davada davalılar temyiz etmiştir.
1) Asıl ve birleşen dava yönünden; mahkemece asıl ve birleşen davalar yönünden davaların kısmen kabulüne karar verildikten sonra asıl ve birleşen dava davacısı ... vekili tarafından 25.05.2016 tarihinde karşı dava temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen davada davalılar karşı davada davacılar ... ve ... vekili ise 06.06.2016 tarihinde katılma
yoluyla temyiz dilekçesi sunmuştur. Asıl ve birleşen dava davacısının temyizi karşı davaya ilişkin olup katılma yoluyla temyiz ancak karşı davaya ilişkin olabilir. Asıl ve birleşen dosyayla ilgili olarak bu dosyaların davacısı tarafından bir temyiz bulunmadığına göre katılma yoluyla temyiz mümkün değildir.
Bu nedenle, asıl ve birleşen davalıların temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Karşı dava yönünden; dava konusu talep, inşaatın tereke malvarlığıyla yapıldığı iddiasına dayanan alacak talebidir. Bu tür davalar Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece, karşı davanın tefrik edilerek başka bir esasa kaydedildikten sonra Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken karşı dava hakkında da hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin, temyiz istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı davada hükmün resen BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacıdan alınmasına, asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı ..."den alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.