3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/750 Karar No: 2017/10452 Karar Tarihi: 19.06.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/750 Esas 2017/10452 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/750 E. , 2017/10452 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı , beş günlük yurtdışı internet kullanımına 7.629.75.- TL fatura geldiğini , önceki faturanın 108.25.- TL olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir . Davalı , faturanın doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir . Mahkemece , davacının 743.35.- TL ve bu bedelin fatura tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizi dışında borcunun olmadığına karar verilmiş , hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir . Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez. Somut olayda dava dosyasına sunulan ve emekli şef tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda fatura hesabının doğru olduğu belirtilmiş, tüketici hukuku uzmanı olan bilirkişinin hazırladığı raporda şeffaflık ilkesine uymayan davalının sadece 743.35.- TL talep edebileceği belirtilmiş , iletişim uzmanı bilirkişinin hazırladığı raporda tarafların zarara ortaklaşa katlanmaları gerektiği , abonenin 3.814.87 .- TL borçlu sayılması gerektiği belirtilmiş , raporlar itiraza uğramış ve mahkemece ikinci rapor benimsenerek hüküm oluşturulmuştur . Mahkemece; benimsenerek hükme dayanak alınan bilirkişi raporu ile diğer bilirkişi raporunun çeliştiği, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan raporlardaki çelişkileri giderecek , itirazları karşılayacak biçimde rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan ikincisine dayanılarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.