8. Hukuk Dairesi 2011/5350 E. , 2012/2387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve Çimen Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.05.2010 gün 325/287 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, bağış yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak 168 ada 32 ve 179 ada 32 parselin tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 168 ada 32 nolu parsel ve 179 ada 32 sayılı parselin tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; tarla niteliğindeki dava konusu parseller, 4753 sayılı Kanun uyarınca Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan 06.03.1963 tarih 2347 ve 2548 sayılı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, komisyon çalışmaları sırasında 83 ve 470 parsel olarak belirtildiği gerekçesiyle 1989 yılında Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanaklarının 06.09.1990 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kayıtları oluşmuştur.
Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, 168 ada 32 parselin belirtme tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile miras bırakan ve davacı tarafından koşullarına uygun tarım arazisi olarak kullanıldığı ve davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu belirlendiğine, 2.sınıf tarım arazisi niteliğinde olduğu, toprak yapısı ve bitki örtüsü itibarı ile mera özelliği göstermediği ziraatçı uzman bilirkişi tarafından gerekçeli olarak açıklandığına göre mahkemece bu parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün 168 ada 32 parsele ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin 179 ada 32 nolu parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmaz, sınırında bulunan aynı ada 33 parsele uygulanan 1936 tarih 70 sayılı vergi kaydının miktar fazlası olarak, 470 parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına, 1963 yılında yapılan Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları sırasında taşınmazın sınırında bulunan 179 ada 33 parsele uygulanan 1936 tarih 70 sayılı vergi kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına belirtilmiştir. Toprak Komisyonu tarafından uygulanan 1936 tarih 70 sayılı vergi kaydı bu yerdeki sınırında “hali” yazılıdır. Kural olarak, böyle bir sınırı ihtiva eden tapu ve vergi kayıtlarının kapsamı miktarıyla geçerlidir. Davacı, miras bırakan Bekir Ateş adına yazılı vergi kaydındaki sınırlarla bağlıdır. Vergi kaydında yazılı miktar kadar yer davacının miras bırakanı adına dava dışı 179 ada 33 parsel numarasıyla tespit ve tescil edildiğine göre; kayıt miktar fazlası olan dava konusu yerin sınırda yazılı hali araziden elde edildiğinin kabulü gerekir. Öte yandan dava konusu parselin sınırında eylemli olarak mera parseli yer almaktadır. Birçok bölge ve yerde hali sınır olarak gösterilen yerlerin mera olduğu bilinen bir gerçektir. Öyle ise eylemli durum ve vergi kaydındaki "hali" sınırı karşısında dava konusu yerin meradan kazanıldığının kabulü gerekir. Daha açıkçası, 179 ada 32 sayılı parselin iki tarafında 9 ve yoldan sonra da 51 sayılı kadim mera parsellerinin (üç tarafı mera ile çevrili) bulunması ve davacıya ait aynı ada 33 nolu parsele revizyon gören vergi kaydının da taşınmaz yönünü hali arazi okuması durumları gözetildiğinde “hali arazi” ibaresinin mera anlamında kullanıldığının ve buna bağlı olarak yerin kadim meradan açılıp elde edildiğinin kabulü gerekir. Meralar; Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu mallarından olup, özel mülkiyete konu edilemeyecekleri gibi süresi neye ulaşırsa ulaşsın imar-ihya, kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi de mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece taşınmazın niteliği gözönünde tutularak bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde ve nitelemede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin dava konusu 179 ada 32 nolu parsele ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün bu parsele ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına ve bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.