Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3563
Karar No: 2009/5201

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3563 Esas 2009/5201 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisine ait bir taşınmaza davalının baz istasyonu ve eklentileri yapmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmesini istemişti. Birleşen davanın davacısı ise taşınmazı satın aldığını belirterek yıkıma karar verilmesini talep etmişti. Mahkeme, asıl dava yönünden davacının malik olmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise baz istasyonu ve eklentilerinin yargılamanın devamı sırasında kaldırıldığı gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermiştir. Yapının kaynaklandığı taşınmazın özelliklerine göre elatmanın önlenebileceği ancak raporlarda oluşan çelişkiler nedeniyle kararın doğru olmadığı belirtilmiştir. 3194 Sayılı İmar Yasası'nın 18. maddesi gereği yapıdan kaynaklanan kaim bedelin ödenmesi halinde elatmanın önlenmesine karar verileceği belirtilmiş; taşınmazın niteliği, yapının ne zaman yapıldığı gibi konularda kesin bir açıklık oluşmadığından hüküm yürütmenin olası olmadığı ifade edilmiştir. Kanun maddesi olarak 3194 Sayılı İmar Yasası'nın 5, 18
1. Hukuk Dairesi         2009/3563 E.  ,  2009/5201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GEBZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/12/2008
    NUMARASI : 2007/104-2008/570

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 2097 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalının baz istasyonu ve eklentileri yapmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, birleşen davanın davacısı ise; dava konusu taşınmazı 27.10.2006 tarihinde A... M.. K...’tan satın aldığını belirterek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazı kira sözleşmesi gereğince kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl dava yönünden dava tarihinde asıl davanın davacısının malik olmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise; baz istasyonu ve eklentilerinin yargılamanın devamı sırasında kaldırıldığı gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi   raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil, birleşen dava ise ecrimisil dışındaki diğer isteklere ilişkindir.
    Mahkemece, davacı A... yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, birleşen davanın da konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; imar uygulamasından önceki parselde veya taşınmazda ayni veya kişisel bir hakkı bulunan kimsenin taşınmaza tarifi 3194 Sayılı İmar Yasası’nın 5, 20 maddelerinde yapılan nitelikte yapılanıldığı ve yapının sonradan imar uygulaması ile başkalarına özgülenen taşınmaz içerisinde kaldığı veya taşkın hale geldiği durumlarda, 3194 Sayılı İmar Yasası’nın 18. maddesi hükmü uyarınca yapıdan kaynaklanan kaim bedelin ödenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verileceği tartışmasızdır.
    Oysa, somut olayda davacının sonradan edindiği 2 parsel sayılı taşınmazda yapıldığı iddia edilen baz istasyonunun, anılan yasanın öngördüğü nitelikte kaim bedel ödenmesini gerektiren bir yapı olmadığı  açıktır.
    Diğer taraftan, imar uygulaması sonucu, yapının haksız veya taşkın durum yaratması, kamusal bir tasarrufun sonucu olup, yapıyı yapan kişinin iradesi dışında tecavüzlü durum oluştuğuna göre, davanın açılmasına sebebiyet verdiği de söylenemez.
    O halde, taşkın yapıyı kullananın kötü niyetli sayılamayacağı ve kendisine kusur izafe edilemeyeceği gözetildiğinde haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden ve yargılama giderlerinden de sorumlu tutulamayacağı açıktır. Kaldı ki davacının davalıya ihtar çekmiş olması da neticeye etkili değildir.
     Anılan bu ilkelerin uygulanabilmesi ve gözetilebilmesi bakımından yukarıda değinildiği üzere, kişinin hakkının bulunduğu taşınmazda yapılanmasının önkoşul olduğunda kuşku yoktur.
    Ne varki; mahkemece keşfen elde edilen bilirkişi raporu ve ek raporunda yıkımı istenen baz istasyonunun imar uygulamasından sonra mı, veya önce mi yapıldığı, başka bir ifadeyle yapıldıktan sonra imarla davalıya kiralayana özgülenen taşınmaz içerisinde mi kaldığı konusunda kesin bir açıklık yoktur. Zira rapor münderecatı ile düzenlenen krokiler birbirlerini teyit eder nitelik taşımamaktadırlar.
    Öyleyse, öncelikle baz istasyonunun hangi tarihte yapıldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, buna göre baz istasyonunun öncesinde davalıya kiralayanların mülkiyet alanında mı, yoksa bunun dışında mı kaldığının belirlenmesi, ondan sonra yukarıda değinilen kurallar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken kendi içinde çelişkiler arzeden ve hükme elverişli olmayan rapor ve krokilere değer verilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  4.5.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi