12. Ceza Dairesi 2014/7360 E. , 2015/1685 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1-2863 sayılı Kanunun 67/2, TCK"nın 35/2, 62, 52/2, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2-2863 sayılı Kanunun 74/1-2.cümle, TCK"nın 62, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... İl Merkez Jandarma Komutanlığını arayan ... isimli tanığın, kendisini... isimli kişinin aradığına, ellerinde bulunan tarihi eserleri satmak istediğini söylediğine ve bu kişinin kendisi ile ... ilinde buluşmak istediğine dair ihbarı üzerine, olay tarihi olan 22.02.2010 günü tanık ... ile ... Kalesi içerisinde buluşan sanık ... ve yargılama neticesi mahkumiyetlerine karar verilip, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması düzenlemesi uygulanan ve kararları temyiz incelemesine gelmeyen sanıklar ..., .. ve ..."in kolluk görevlilerince yakalandıkları, ... Cumhuriyet savcısının verdiği yazılı arama izni doğrultusunda, sanık ..."in aracının içerisinde yapılan aramada, küpe, mühür, yüzük, sikke ve objelerden oluşan 1713 adet eserin ele geçirildiği, ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.02.2010 tarih ve 2010/116 değişik iş sayılı kararıyla el koyma işlemlerinin onaylanmasına karar verilen eserler hakkında düzenlenen 23.02.2010 tarihli ... Müze Müdürlüğü raporundan ve 12.08.2011 tarihli arkeolog bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, 4 adet kalay parçasının 2863 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı, 1 adet Osmanlı döneminden kalma sikkenin etnografik değerde eser olduğu, geriye kalan 1708 adet eserin de 2863 sayılı Kanun kapsamında, müzelerde korunması gerekli eserler olduğu, sanıkların davaya konu eserleri satmak amacıyla Konya ilinden ... iline geldikleri, eserleri satmak istedikleri tanık ... ile bir restoranda buluştukları ve eserlerin satışı konusunda konuştukları esnada kolluk görevlilerince yakalandıkları, eserleri satmak amacıyla ..."a geldiklerinin ve eserlerin satışı konusunda anlaşmaya vardıklarının sanık ... ile tanık ..."ün ve hakkında verilen kararı temyiz incelemesine gelmeyen sanık ..."ın ifadelerinden sabit olduğu, bu nedenlerle sanıkların kültür varlığı ticareti suçunu işledikleri ve eylemlerinin tamamlandığı, ayrıca sanık ... ile hakkında verilen kararı temyiz incelemesine gelmeyen ..."ın ifadelerinde, davaya konu eserleri,... ili, ... ilçesi, .... köyü, .... mevkiinde olaydan 2 ay önce yaptıkları kazıda bulduklarını beyan ettikleri, ....Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 12.01.2012 tarihli yazısından anlaşılacağı üzere, bu bölgenin sit alanı olmadığı ve 2863 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen korunması gerekli bir bölge olduğuna dair bir iddianın da bulunmadığı,böylece sanık ..."in, kararı temyiz incelemesine gelmeyen ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde, kültür varlığı bulabilmek amacıyla, sit alanı veya korunması gerekli olmayan bir bölgede izinsiz kazı yaptığı, tüm dosya kapsamından sanık ..."in üzerine atılı kültür varlığı ticareti ve kültür varlığı bulabilmek amacıyla izinsiz kazı yapma suçlarının sabit olduğu anlaşılmış, kültür varlığı ticareti suçu tamamlandığı halde teşebbüs hükümlerinin uygulanması ve davaya konu eserlerin sayısının çokluğu karşısında alt hadden uzaklaşılarak temel cezanın tayin edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sanığın beraatine karar verilmesi, olmadığı takdirde hakkında erteleme veya hükmün açıklanmasının geriye bırakılması düzenlemesinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
12.08.2011 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu eserlerden bir adet Osmanlı dönemine ait gümüş sikkenin, etnografik eser konumunda olduğu ve bu nedenle yurt dışına çıkartılmasının yasak, ancak yurt içerisinde alım satımının serbest olduğu belirtilmiş, mahkemece de bahse konu sikke, 2863 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmeyerek sahibine iadesine karar verilmiş ise de; 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnografik nitelikteki kültür varlıklarının serbestçe bulundurulamayacağı, aynı Kanunun 25/1. maddesi uyarınca, tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnografik nitelikteki kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” düzenlenerek sahiplerine iade edileceği, başka bir deyişle suça konu eserin etnografik nitelikte kültür varlığı olmasının, bu varlığın serbestçe bulundurulabileceği anlamına gelmediği, somut durumda suça konu eserin 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi, etnografik nitelikte bulunması ve sanığın “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” olduğuna dair bir savunmasının da mevcut olmaması karşısında, sanıktan ele geçirilen eserlerden bir adet Osmanlı sikkesinin 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığa iadesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün sanık yönünden kazanılmış hak oluşturmayan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının konuya ilişkin paragrafında yer alan “etnografik değerdeki bir adet Osmanlı sikkesinin sahibine iadesine” ibaresinin “etnografik nitelikteki bir adet Osmanlı sikkesinin de Müze Müdürlüğü"ne teslimine” şeklinde düzeltilmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.