
Esas No: 2018/307
Karar No: 2019/1734
Karar Tarihi: 04.03.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/307 Esas 2019/1734 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/07/2016 tarih ve 2015/679-2016/740 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının dava dışı limited şirketin tasfiyesi ve feshine ilişkin açtığı davada davacının tasfiye memuru olarak atanmasına ve aylık 250,00 TL ücretin davalıdan tahsiline karar verildiğini, davalının davacıya hiç ücret ödemediği gibi 6762 sayılı TTK"nın 446/2 maddesi gereğince işlem yapma için davalıdan talep edilen masrafların ödenmediğini, bunun üzerine tasfiye memurluğu görevinden istifa ettiğini ileri sürerek 7.662,00 TL ücret alacağının tahsiline ve ücretlere aylık hak ediliş tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının, davacının tasfiye memurluğu ücretini ödemediği, davacının tasfiye memuru olarak atandıktan sonra yaptığı işlemleri, tasfiyeye karar veren mahkemeye bildirmek gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, şirketin tasfiyesini ve tasfiye memuru atanmasını talep eden davalının tasfiye memurunun ücretini ve şirketin iflası için gerekli dava ve işlem masraflarını da ödemekle yükümlü olduğu, buna göre davacının görevinden istifa etmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 7.662,00 TL tasfiye memuru ücreti alacağı ile, dava tarihi itibariyle işlemiş olan 1.836,98 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve her ne kadar mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında işaret edildiği şekilde beher aylık ücrete o ayın son gününden dava tarihine kadar temerrüt faizi işletilmekle yetinilmesi gerekiyor ise de, davadan önce işlemiş . faiz tutarının ayrıca hesaplanarak hüküm altına alınmış olmasının oluşan müktesep hak ve temyiz edenin sıfatı gözetildiğinde sonuca etkili bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün ONANMASINA, davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.