6. Ceza Dairesi 2018/2361 E. , 2019/3030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/06/2007 ve 19/06/2018 günlü tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik 20.05.2004 ve 23.05.2004 tarihinde meydana gelen yağma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra sanık ... hükmü temyiz ettiğinden, anılan Yasanın 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak temyiz isteminin REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında 20.05.2004 tarihli; sanıklar ..., ..., ... haklarında 23.05.2004 tarihli yakınan ..."a yönelik meydana gelen yağma suçlarından kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluş ve dosya kapsamına göre, 20.05.2004 tarihinde meydana gelen yağma suçunun mağdurun ... isimli işyerinde, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, geceleyin işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 149/1. madde ve fıkrasının (a), (c) ve (h) bentinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi;
Değerin azlığı"nın, 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği mağdur üzerindeki yansımaları ile sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, sanıklar ..., ..., ... hakkında 23.05.2004 tarihinde meydana gelen yağma olayında miktar belirtmeksizin para istedikleri anlaşıldığından, koşulları bulunmadığı halde, 150/2. maddesinin düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması, karşı temyiz olmadığından; uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK"nin 35/2. maddesinin 150/2. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı kanunun 61. maddesine aykırı davranılması sonuç cezaya etkili olmayacağından, anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında 20.05.2004 tarihli yakınan ..."a yönelik meydana gelen yağma suçlarından kurulan hükümde, 5237 sayılı Yasanın 53/3. maddesi göz ardı edilerek, 53/1-c bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi ve 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nin 53/1-b maddesinde yazılı, "Seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
2-Sanıklar ..., ..., ... hakkında 23.05.2004 tarihli yakınan ..."a yönelik meydana gelen yağma suçlarından kurulan hükümde; sanıklara verilen sonuç cezanın 5237 sayılı TCK"nin 49/2. maddesinde belirtilen kısa süreli hapis cezası niteliğinde olmadığından sanıklar
hakkında 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendi ve mahkemenin takdirinde olmak üzere aynı maddenin (e) bendi uygulanamayabilir ise de, 53/1.fıkrasındaki diğer bentlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... savunmanının ve sanık ..."nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında 20.05.2004 tarihli yakınan ..."a yönelik meydana gelen yağma suçlarından kurulan hüküm fıkrasından “TCK"nin 53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nin 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin sanıklar ..., ..., ... hakkında 23.05.2004 tarihli yakınan ..."a yönelik meydana gelen yağma suçlarından kurulan hüküm fıkrasına "Sanıkların, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nin 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a ve d) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a ve d ) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılarak eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Yakınan ..."a yönelik, sanık ... hakkında 20.05.2004 ve 23.05.2004 tarihinde; sanık ... hakkında 23.05.2004 tarihinde meydana gelen yağma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
1-Yüklenen yağma suçunun kanun maddesinde öngörülen cezanın alt sınırına göre, hükmün tefhim olunduğu oturumda sanık ..."nun savunmanı
bulundurulmaksızın cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 150/3 ve 188/1. maddelerine aykırı davranılması,
2-UYAP sisteminden alınan sanık ... "in nüfus kaydına göre, sanığın hükümden sonra 03.02.2010 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu kısmının açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 15.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.