Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4089
Karar No: 2009/5147
Karar Tarihi: 30.4.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4089 Esas 2009/5147 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taşınmazın kadastro tespitinin 12.09.1987 tarihinde yapıldığı ve kesinleştiği anlaşılan dava, taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle tapu iptal ve sicilin kütükten terkini isteği ile açılmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, 22.01.1988 tarihinde kesinleşen kadastro tespitinden ve 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 12. maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçmiş olmasından dolayı, davacının talebi reddedilmiştir. 5841 Sayılı Yasa ile yürürlüğe giren hak düşürücü süre, olumsuz dava koşullarından biri olduğundan, mahkemece resen gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının temyiz itirazları reddedilmiş, davalının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm HUMK'nun 428. maddesi gereği bozulmuştur. Kanun maddeleri: Anayasanın 43 ve 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 16/C, 12/3/f, geçici 10. madde ve 5841 Sayılı Yasa'nın 2. ve 3. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2009/4089 E.  ,  2009/5147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/11/2008
    NUMARASI : 2006/253-2008/167

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalı adına kayıtlı 13 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, kaydın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, iyiniyetli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve sicilin kütükten terkini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin 12.9.1987 tarihinde yapıldığı, 22.1.1988 de kesinleştiği ve davanın 10.8.2006 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar nizalı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümü devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince ) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009 tarihinde kabul edilip 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. Fıkrasına eklenen " bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır" ve 3. maddesi ile eklenen geçici 10. maddesinin " bu kanunun 12. maddesinin 3. fıkrası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 22.1.1988 ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin istisnai niteliği ve 9.5.1960 tarih 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır.Öte yandan yürürlüğe konulan düzenlemeler kanun düzeniyle ilgili olup re"sen gözetilmesi gerektiğinden aleyhe bozma yasağı ilkesinin de uygulama yeri bulunmadığı izahtan varestedir.
    Öte yandan,5841 Sayılı Yasa ile uygulanması öngörülen hak düşürücü süre olumsuz dava şartlarından olup kamu düzeni ile ilgilidir.Mahkemece davanın her aşamasında res"en gözetilmesi gerekli bir kuraldır.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi için yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.
    Öyleyse davacının tüm temyiz itirazlarının reddine.Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi