![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2014/19048
Karar No: 2015/13087
Karar Tarihi: 03.11.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/19048 Esas 2015/13087 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve uygulamanın hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilerek, dava konusu taşınmazın zilyetlik durumu ile niteliğinin usulünce tespit edilmesi ve hava fotoğrafları üzerinden yöntemince inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu edilen taşınmaz, bozma kararından önceki 04.07.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen (bozma kararından sonraki 07.02.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüm içindeki kesik kırmızı çizgilerle gösterilen) 7.875,41 metrekarelik yer olup, bu yer dışında kalan bölümler bozmadan önceki hükme konu edilmemiş ve hüküm davacı tarafından da temyiz edilmemiş olduğundan bozmadan sonraki keşifte dava konusu 7.875,41 metrekarelik bölüm dışındaki yerlerin de gösterilmiş olması bu yerler hakkında usulünce bir dava açıldığı anlamına gelmeyecektir. Mahkemece, dava konusu olmayan söz konusu taşınmaz bölümleri hakkında davacı aleyhine kesin hüküm doğuracak şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan davanın konusu olan ve bozma kararına konu edilen 7.875,41 metrekarelik yer bakımından da mahkemenin gerekçesi kendi içinde çelişkilidir. Şöyle ki; mahkemece hem taşınmazın imar-ihyasına dair davacı tarafça bir takım işlemler yapıldığından söz edilmiş, hem de bu işlemlerin imar-ihya anlamına gelmeyeceği belirtilmiştir. Bununla birlikte bozma ilamı sonrasında yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın, 1963 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık niteliği ile tescil harici bırakıldığı dosya kapsamı ile belirlenmiştir. Bu durumda davanın açıldığı 03.12.2010 tarihine kadar davacı yararına Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekir. Bu kapsamda yapılan hava fotoğrafı incelemesinde, jeodezi ve fotogrometri mühendisi Serkan Keklik tarafından düzenlenen 10.02.2014 tarihli raporda; 1999 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın güney ve batı sınırlarının oluşmadığı belirtilmişse de bu kısımda 26 sayılı kadastro parseli mevcut olup, alınan rapor, imar-ihya ve zilyetlik yoluyla iktisap hususunda yeterli kanaat oluşturmamaktadır. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince...İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırları olup, ... Köyünün Tüzel Kişiliğinin kalkmış olması nedeniyle taraf teşkilinde ortaya çıkan eksikliği gidermek üzere yasal hasım niteliğinde bulunan...Büyükşehir Belediyesi ile çekişmeli taşınmazı sınırları içinde bulunduran ilgili ilçe belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, daha sonra dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsayacak şekilde ve dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde en az üç ayrı evreye ait hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde, üç jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu ve davacı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.