Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, paydaşı ve yararlanma hakkına sahip oldukları 17 parsel sayılı taşınmazda davalı paydaş A."in payından fazla kısmı diğer davalıya rızaları dışında kiraya verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kira sözleşmesinin feshi isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, çekişmeli taşınmazın fiilen 2 parçaya ayrılarak kullanıldığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, kira sözleşmesinin feshi isteminin reddine, davalı A."in payından fazla yeri kiraya verdiği gerekçesiyle 5.59 m2 lik bölüme elatmanın önlenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, 17 sayılı parseldeki 28 nolu bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davalı A.paydaşı olduğu taşınmazın fiilen bölündüğünü, kullanımına bırakılan yeri diğer davalıya kiraladığını, diğer davalı da kiracı olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 18.6.2008 günleri ek raporda yeşil ile gösterilen 5.59 lik bölüme davacıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; 17 sayılı parseldeki konfeksiyon satış deposu nitelikli 28 nolu bağımsız bölümün 6/10 payının davacı B., bu payın intifa hakkının diğer davacı N."e 4/10 payının davalı A. bu payın intifa hakkının da dava dışı H."ye ait olduğu, taşınmaz daha önceden 4/10 pay davacı B., 4/10 pay davalı A.ve 2/10 pay dava dışı kardeşlerine aitken eşit biçimde ikiye bölünerek davacı ve davalı paydaş tarafından kullanıldığı, diğer paydaşın bu durumu muvafakat ettiği ancak 2001 yılında dava dışı paydaşın payını davacıya satmasından sonra bu kullanım şeklinin bozulduğu ve taraflar arasında ihtilaf çıktığı, intifa hakkı sahibi N. tarafından davalı A. aleyhine açılan 2004/2 ve 2004/109 sayılı ecrimisil davalarının davalının payından fazla yer kullanıldığı gerekçesi ile kabulle sonuçlandığı ve kararların kesinleştiği, bu kararların dahi taraflar arasında fiili kullanma biçiminin oluşmadığını gösterdiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Öte yandan, her ne kadar davalı A.ve A."e ait payın intifa hakkına sahip H. ile diğer davalı arasında kira sözleşmesi düzenlenmiş ise de, pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapılan kira sözleşmesinin geçerli olduğundan sözedilemez (Türk Medeni Kanununun 691.md, 6.5.1955 tarih 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Bu durumda kiracı davalı ....Tekstil İnşaat Tic.Ltd.Şirketi hakkındaki davanın kabul edilmesi doğrudur.Anılan davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, davacı paydaşın çekişmesiz olarak kullandığı bir bölüm bulunduğundan diğer paydaş davalı A.hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de, her bir paydaşın payına zeminde hangi bölümün isabet ettiği belli olmadığı halde bilirkişi krokisinde yeşil ile gösterilen 5.59 m2 lik bölüm yönünden davanın kabul edilmiş olması doğru değilse de, bu husus temyiz edilmediğinden inceleme konusu yapılmamıştır.
Davalı A."in temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.