22. Hukuk Dairesi 2019/686 E. , 2019/2412 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin değişen vardiyalarda şoför olarak çalıştığını ve fazla mesai yaptığını, haftada en az 48 saat çalıştığını, bu durumun üyesi olduğu sendika ile davalı işyeri arasında bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi’nin haftalık çalışma süresinin 44 saat olarak belirlendiği 22. maddesine ve vardiyalı işçilerin 16 saat dinlendirilmeden çalıştırılamayacağı ilişkin 18. maddesine aykırı olduğunu belirterek ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının isteminin zamanaşımına uğradığını, müvekkili kurum bünyesinde çalışan şoförlerin 2 vardiya halinde 6 saat ile 8 saat arasında geçen sürelerde çalıştıklarını, çalışma saat aralıkları da gözetildiğinde bir şoförün 1 saat dinlendiğini ve 7,5 saat çalışma süresinin tamamlanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.04.2015 tarihli karar, Dairemizce, davalının resmi kurum olduğu ve bu nedenle kurum kayıtları ve özellikle otobüslerin güzergahına ilişkin çizelgelerin getirtilerek ve gerekirse mahallinde keşif yapıldıktan sonra davacının çalışma saatleri ve ara dinlenme sürelerinin belirlenmesi gerektiği nedeniyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere ve bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Taraflar arasında Dairemizce yapılan bozmanın gereğinin tam olarak yerine getirilip getirilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece uyulan Dairemizin 01.06.2017 tarihli ilamı ile, ara dinlenmenin günlük çalışma süresi içerisinde amaca uygun bir şeklide kullandırılması gerektiği, İş Kanuna İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3. maddesinde düzenlenen ara dinlenmenin çalışma süresinden sayılmayacağının belirtildiği, davalı resmi kurum olduğundan tanık beyanları ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, kurum kayıtları ve özellikle otobüslerin güzergahına ilişkin çizelgelerin getirtilerek ve gerekirse mahallinde keşif yapıldıktan sonra davacının çalışma saatleri ve ara dinlenme sürelerinin belirlenmesi gerektiği bozma konusu yapılmıştır.
Ancak Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahallinde keşif incelemesi yapılmaksızın, salt otobüs sefer çizelgelerinde yer alan hareket saatlerine itibar edilip fazla mesai alacağı talebinin reddine karar verdiği görülmektedir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması halinde, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sadece kayıtlar üzerinde yapılan inceleme ile davacının haftalık fazla çalışma saatlerinin altında çalıştığı ve dolayısıyla fazla mesai alacağının bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiş ise de, yapılan tespitler dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Her ne kadar hareket saatleri ile şoförlerin vardiya dönemleri ve çalışma süreleri kurum tarafından belirlenmiş ise de davacının yaptığı işin niteliği gözetildiğinde, fiili durumun kayıtlara uymayabileceği, özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde sefer çizelgelerinde yer alan hareket kalkış ve varış saatlerinin uygulamada farklılık gösterebileceği göz ardı edilmiş, yerinde gözlem ve inceleme yapılmaksızın sadece kayıtlar üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilmiştir. Dairemizce temyiz incelemesi yapılan, aynı işi yapan işçilerin açtığı ve uyuşmazlık konusunun benzer mahiyette olduğu emsal davalarda, mahallinde yapılan gözlem neticesinde şoförlerin ara dinlenmesi yapmadan çalıştığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Aynı iş yerinde, aynı koşullarda çalışan ve aynı işi yapan çalışanlar hakkında farklı sonuçlar doğuracak şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Dairemiz bozma kararında gerekirse keşif yapılması gerektiği hususunun açıkça belirtilmesine rağmen, mahkemece buna riayet edilmeden ve bozmaya uygun olacak şekilde yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenler ile; bozma ilamında belirtildiği şekilde, davacının çalışma saatleri içerinde ara dinlenmesi yapıp yapmadığı, mevzuata ve Toplu İş Sözleşmesine göre fazla çalışmasının bulunup bulunmadığının gözleme dayalı olarak ve gerektiğine keşif yapılmak suretiyle belirlenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken salt kurum kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2018 günü oybirliği ile karar verildi.