Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 22. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 24.7.2008 gün ve 143-265 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 19.1.2009 gün ve 11339-430 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, miras payı oranında tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 39 parsel sayılı taşınmazdaki (11) nolu depolu dükkanın kat irtifakına ayrılan 114/1998 arsa payı mirasbırakan M.A. Ö. ile çocukları Ö. Ö. ve Ş. Ö. adına kayıtlı iken, miras bırakan M. A. ile Ö. ve Ş."in birlikte, 07.08.1985 tarihli akitle, yarısını (57/1998 payını) davalı F. Ö."a, yarısınıda eşit olarak(19/1998"er payını) davacı B., bir kısım davalılar murisi H. Ö. ve dava dışı mirasçı M.Ö."a satış suretiyle temlik ettikleri, davacı B."ın bu şekilde edindiği 19/1998 payını eşit oranda 08.08.1989 tarihli akitle H. Ö. ve dava dışı M. Ö."a satış yoluyla devrettiği, daha sonra miras bırakan M.A.tarafından, davacı B., davalı F., diğer davalılar murisi H. ve dava dışı Ö.ve S.aleyhine 13.05.1993 tarihinde açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.1998 gün, 1998/ 58 esas, 1998/82 sayılı kararıyla, H.Ö."ın davayı kabul etmesi nedeniyle hakkındaki davanın kabulü ile dava konusu 39 parsel sayılı taşınmazda yapılan binanın 11 ve 10 nolu bağımsız bölümlerindeki H. Ö." a ait payın iptali ile miras bırakan M.A. adına tesciline , diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verildiği, temyiz edilmeksizin 29.12.1998 tarihinde kesinleştiği, anılan bu karar uyarınca Mahkeme tarafından tapu sicil müdürlüğüne gönderilen 07.02.2000 günlü yazı ile karar gereğinin yerine getirilmesinin istendiği, ne varki, karar gereği henüz yerine getirilmeden, mirasbırakan M. A.adına sicil kaydı oluşturulmadan, H. Ö."ın çekişme konusu 39 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu dükkanın kat irtifakına ayrılan 38/666 arsa payından adına kayıtlı 57/3996 (1/4) payını 08.02.2000 tarihinde dava dışı baldızı Y. B."a, Y."inde 18.04.2005 tarihinde H."in eşi N. Ö."a satış suretiyle temlik ettiği, H."in ölümünden sonra mirasçıları olan çocukları tarafından eşi N. ve baldızı Y. aleyhine açılan muris muvazaası hukusal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2007 gün, 2006/8esas,2007/112 sayılı kararıyla kabul edilerek, 39 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu depolu dükkanın kat irtifakına ayrılan 38/666 arsa payından N. adına 1/4 payın iptali ile H. mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verildiği ve temyiz edilmeksizin 15.10.2007 tarihinde kesinleştiği, halen çekişmeli taşınmazdaki 1/4 payın davalı N. adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı B.tarafından, mirasbırakan M.A."nin mirasçılarından Ş."in eşi olan F.ile H.mirasçıları N., İ., İ.ve İ.aleyhine eldeki davanın açıldığı görülmektedir.
Olayın işleyiş tarzı ve belirlenen tüm olgular birlikte değerlendirildiğinde, davacının, bizzat kendisininde katıldığı miras bırakan M. A.tarafından yapılan temlik işleminin muvazaa ile illetli bulunduğu yönündeki iddiasının dinlenemeyeceği açıktır.
Bu nedenle, davalı F."ya yapılan temlik yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteği yerinde değildir.Reddine.
Ancak, miras bırakan M.A.nin sağlığında açtığı tapu iptal ve tescil davası sonucu, Ankara 6. asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.1998 gün, 1998/58 esas ve 1998/82 sayılı kararıyla, çekişme konusu taşınmazda H. adına kayıtlı payın iptali ile miras bırakan M. A. adına tesciline karar verildiğine göre, M. A."nin bu şekilde terekesine geri dönen Hüseyin"den gelen pay yönünden davacı B."ında miras hakkının bulunduğu kuşkusuzdur.
Esasen davacının, gerek dava dilekçesinde, gerekse aşamalardaki beyanında bu payın da H. tarafından muvazaalı işlemle kaçırıldığı, böylece miras hakkından yoksun bırakıldığının ileri sürdüğü görülmektedir.
Bilindiği üzere, HUMK"nun 74. ve 76. maddeleri uyarınca olayları bildirmek yanlara,bildirilen olayları hukuksal niteleme yaparak, uygulanacak yasa hükümlerini bulmak ve uygulamak görevi hakime aittir.
Somut olayda, muris M.A."nin terekesine geri dönen H.payının muvazaalı şekilde eşi N."ya geçirildiği, H."in ölümünden sonra diğer mirasçıları tarafından N. aleyhine açılan dava sonucu tüm mirasçıları adına hükmen tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, diğer taraftan H. mirasçılarının tamamının eldeki davada yer aldıkları sabittir.
Hal böyle olunca; söz konusu çekişmeli 39 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu depolu dükkanın kat irtifakına ayrılan arsa payından, hükmen, miras bırakan M.A..nin terekesine H."den gelen pay yönünden davacı B."ın miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değldir. Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme üzerine anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin bu yöne ilişkin olarak HUMK"nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile Dairenin 19.01.2009 günlü 2008/11339 esas, 2009/430 karar sayılı ONAMA kararının ortadan kaldırılmasına, Yerel Mehkemenin 24.07.2008 tarih, 2008/ 143 esas, 2008/265 sayılı kararının açıklanan nadene hasren HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,29.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.