8. Hukuk Dairesi 2011/6032 E. , 2012/2334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mera sınırlandırmasının iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile Hazine ve ... aralarındaki mer"a sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.06.2011 gün ve 98/86 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, kadastro çalışmalarında mera vasfı ile tespit edilip sınırlandırılan 249 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davacıların 60 yılı aşan eklemeli zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... temsilcisi dava konusu taşınmazın davacılara ait olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen 289.43 m2"lik yerin mera parseli içinde kaldığı, davacı tarafın bu bölüme ilişkin kazanma şartları bulunduğundan davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı Hazine temsilcisinin davanın esasına ilişkin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine,
Davalı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazlarına gelince; Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasıdır. Bu tür davalarda Hazine ve meradan yararlanma hakkına sahip bulunan kamu tüzel kişisi TMK.nun 713/3. maddesi gereğince yasal hasım durumundadır. Bu tür davalarda Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi TMK.nun 713/3. maddesi gereğince yasal hasım durumunda olup davanın davacı tarafın lehine sonuçlanması halinde, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz. Hal böyle iken yargılama giderlerinin yasal hasım durumunda olan Hazine ve belediye başkanlığından alınarak davacılara verilmesine ve davada kendilerini vekille temsil ettiren davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, kanuna uygun olmayan bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden (HUMK m. 438/7, HMK m. 370/2) hükmün 3. fıkrasında yazılı bulunan "davacı tarafça yapılan 110,80 TL harç gideri ve kabul red oranına göre 0,35 TL tebligat ve 6,40 TL keşif gideri toplamı 117,55 yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine"", 4. Fıkrasında yazılı bulunan ""peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 159,25 TL karar ve ilam harcının davalı ... başkanlığından alınarak Hazine adına irat kaydına"", hükmün 5 fıkrasında bulunan ""davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine" sözlerinin HUMK.nun 438/7 (...m.370/2) maddesi gereğince (6100 sayılı Kanuna 31.03.2011 tarih 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. maddeye göre) hüküm fıkrasından çıkarılmasına, bunun yerine davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, eksik nispi harcın davacılardan alınmasına, davalı Hazine temsilcisinin yargılama gideri ve avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazları bu yönüyle kabulüyle hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 29.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.