Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3492
Karar No: 2009/4994
Karar Tarihi: 29.4.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3492 Esas 2009/4994 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Hazine, taşınmazına davalının el attığını ve elatmanın önlenmesi ile tescil için dava açmıştır. Mahkeme, davalının taşınmaza zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak daha sonra yapılan kadastro çalışması sonucunda, taşınmazın davacı Hazine adına tescil edilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerektiği ve mahkemenin gerçek hak sahibini tespit ederek tescil kararı vermesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Kadastro Yasası'nın 25. ve 27. maddeleri ile HUMK'nın 428. maddesi de açıklayıcı olarak yer almıştır.
1. Hukuk Dairesi         2009/3492 E.  ,  2009/4994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DERİNKUYU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/04/2006
    NUMARASI : 2003/66-2006/61

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan çekişme konusu taşınmaza, davalının ev yapmak suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve Hazine adına tescilini istemiştir.
    Davalı, taşınmaza miras yoluyla sahip olduğunu, ev yaptığını, Hazine"nin bir ilgisinin olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmuş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Davacı Hazine, kayden malik olduğu taşınmazın kuzey batı sınırında yer alan çekişme konusu yerin, hali ve taşlık vasfında Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davalının bu yere yapılanmak suretiyle elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece, davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mahkemece karar verildikten sonra çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel kadastro çalışması yapıldığı, 19.04.2007 tarihinde kadastro tutanaklarının düzenlendiği, kadastroca 227 ada 2 sayılı parselin senetsizden davalı, 227 ada 3 sayılı parselin tapu kaydına dayalı olarak davacı hazine adına tespitinin yapıldığı, 27.07.2007 tarihinde şeklen kesinleştirildiği ve aynı gün taraflar adına sicil kaydının oluşturulduğu, bu yerde bulunan 5 sayılı taşınmazın ise Kadastro Mahkemesinin 2007/46 esas sayılı tespite itiraz davasına konu olduğu ve anılan davanın derdest bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili (3402 Sayılı Yasanın 25.maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevine giren) ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların re"sen Kadastro Mahkemesine devredileceği 3402 sayılı Kadastro Yasasının 27. maddesi hükmü gereğidir. El atmanın önlenmesi ve tescil davalarının taşınmazın mülkiyetiyle (aynıyla) ilgili olduğu ve Kadastro Kanununun 25. maddesi hükmü gereğince kadastroyu ilgilendirdiği, başka bir ifadeyle, taraflar arasındaki çekişmenin Kadastro Mahkemesinin görevine girdiği ve anılan Mahkemece uyuşmazlığın giderileceği tartışmasızdır.
    Görev, kamu düzeniyle ilgili olduğundan, Mahkemece, davanın her safhasında re"sen gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır.
    O halde, çekişmeli yerde kadastroca taraflar adına tespit edilen 227 ada 2 ve 3 sayılı parsellere ilişkin kadastro tespit tutanaklarının düzenleme tarihinden önce genel mahkemede derdest dava bulunmasına rağmen kesinleşmiş gibi gösterilerek adlarına sicil kaydının oluşturulması yukarıda açıklanan ilkeler karşısında hukuksal bir değer taşımaz.
    Esasen, 3402 Sayılı Yasanın 30. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle mahkemece gerçek hak sahibinin tespit edilerek onun adına tescil kararı verilmesi ve görevsizlikle (devir kararıyla) intikal ettirilen davanın da buna göre çözüme kavuşturulacağı açıktır.
    Hal böyle olunca, dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle işin esasına ilişkin olarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacı Hazinenin, temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi