Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3589
Karar No: 2009/4993

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3589 Esas 2009/4993 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, Hazine ve kadastroca davalı adına tespit edilmiş bir taşınmaz üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasıyla ilgilidir. Davacı Hazine, taşınmazın bir bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu ve davalı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkeme, davalı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dosya içeriği, taşınmazın tarım arazisine dönüştürülme çabalarına rağmen Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalarak taşlık, kayalık ve çalılık niteliği korunduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, davacı Hazine'nin temyiz itirazı kabul edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi ve 18. maddesi açıklayıcı olarak yer almaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2009/3589 E.  ,  2009/4993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ERDEMLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 23/12/1992
    NUMARASI : 1990/457-1992/503

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, kadastroca davalı adına tespit ve tescil edilen 864 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, taşlık, kayalık vasfı nedeniyle davalı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı yararına 3402 Sayılı Yasanın 14.maddesinde öngörülen koşulların oluşmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     Davacı hazine, çekişme konusu taşınmazın bir bölümünün taşlık ve kayalık niteliğinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre; çekişme konusu 864 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalı adına yapılan kadastro tespitinin 03.09.1985 tarihinde kesinleştiği, davacı Hazine tarafından 864 parsel sayılı taşınmaz kapsamında kalan 15.11.1990  tarihli tespit bilirkişi raporunda  (A) harfi ile gösterilen 650 m2"lik  bölüm yönünden 28.11.1990 tarihinde 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın  açıldığı, dava tarihinden önce yapılan 09.11.1990 tarihli tesbite dayalı olarak düzenlenen 15.11.1990 tarihli fen bilirkişi raporunda "...krokide (A) ile gösterilen 650 m2"lik alanın içerisindeki çalıların temizlenmiş, yer yer blok kayalara  dinamit atmak üzere delik açılmış olduğunun..." belirtildiği, yine mahkemece, yapılan keşif sonucu elde edilen 09.11.1992 tarihli ziraat bilirkişi raporunda "...15.11.1990 tarihli tesbit bilirkişi raporunda dinamitle  patlatılmaya hazır hale getirilmiş olduğu belirtilen kayaların patlatıldığının, teras duvarlar yapıldığının, (A) harfi ile gösterilen 650 m2"lik bölümün içerisinde 4 yaşında 2 yıl öncesinde dikilmiş fidanların bulunduğunun, öncesinin taşlık ve kayalık vasfında olup, yeni imar ihya edildiğinin..." açıklandığı; nizalı bölümün içinde bulunduğu 864 sayılı parselin tespitine esas alınan vergi kaydının 5000 m2 yüzölçümünde olup bir sınırının çay olduğu ve çok sayıda parsele revizyon gördüğü, esasen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de davalının dayanağı vergi kaydı ve yargılama sırasında ibraz edilen tapu kaydının mevkii ve sınır itibariyle başka yerlere ait olduğunun ifade edildiği anlaşılmaktadır.
    O halde, belirlenen tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli yerin taşlık, kayalık ve çalılık niteliğinde iken tarım arazisine dönüştürülme çabalarının sarfedildiği, ancak kadastro tespit tarihi itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında olma niteliğinin ağır bastığı, gerek ağaçların yaşı gerekse bu konuda alınan bilirkişi raporları ile bu durumun saptandığı, vergi kayıt miktarı ile revizyon gördüğü parsel sayısıda gözetildiğinde nizalı yerin kayıt kapsamı dışında kaldığının kabulünün zorunlu olduğu, ayrıca davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Öte yandan, taşınmazın hali hazır konumu ve cinsi itibariyle ekonomik yarar sağlayabilecek özellikler taşıdığı, bu yönüyle 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesi kapsamında  değerlendirilebilecek nitelikte olduğu görülmektedir.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacı Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.04.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi