16. Hukuk Dairesi 2014/18790 E. , 2015/13073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 95 ve 128 parsel sayılı 1884,53 ve 27.371,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlardan 105 ada 95 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır davalı tarafın zilyetliğinde olduğu, ayrıca dava konusu her iki taşınmaz yönünden miras yoluyla gelen hakka dayanan davacı adına da bu yolla intikal eden taşınmazların bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamı itibariyle davalı ..."nun sağ olan eşi ... ile davacı ..."nun kardeş oldukları, babaları olan ..."nun 2011 yılında öldüğü ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin 2013 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 105 ada 95 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki benzer içerikli beyanlarında, taşınmaz üzerinde bulunan evin davalının eşine ait olduğu ve 30 yıldır davalı tarafça kullanıldığını bildirmişler ancak bu taşınmazın öncesinde kime ait olduğu ve davalı tarafa ne şekilde intikal ettiği hususunda bilgileri sorulmamış, 105 ada 128 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise yerel bilirkişi, taşınmazın muris ..."ndan kaldığını, paylaşıma ilişkin bilgisinin bulunmadığını ve 20-30 yıldır davalının eşi tarafından kullanıldığını bildirmiş, davacı tanıkları, murisin sağlığında davacıya verdiğini, davacıdan başka kullananı görmediklerini bildirmişler, davalı tanığı ise taşınmazın muristen kalmadığını, öncesinde boş bir yer olduğunu, zilyet olarak davalının eşini gördüğünü, davacıyı hiç görmediğini belirtmiş, buna karşılık mahkemece beyanlar arasındaki bu açık çelişkilerin giderilmesi yoluna gidilmemiştir. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle tarafların ortak murisi olan ..."nun terekesine dahil tüm taşınmazlar ile davacı adına ortak muristen intikalen tespit edildiği bildirilen taşınmazlara ilişkin kadastro tutanakları ile kesinleşmiş olanların tapu kayıtları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde taşınmazları iyi bilen, yaşlı ve tarafsız 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişilerinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri, ne sebep ve sıfatla kullanıldığı, kullanımın kimden kime ve nasıl geçtiği sorulmalı, muris ..."nun, sağlığında bu taşınmazlar hakkında bir tasarrufta (satış, bağış vs.) bulunup bulunmadığı, bulunmadıysa ölümünden sonra terekesine dahil taşınmazların yasal mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşıldıysa hangi tarihte paylaşıldığı, bu paylaşımın bozulup bozulmadığı, paylaşımda hangi taşınmazın kime düştüğü ve bunların akıbetlerinin ne olduğu hususunda olaylara dayalı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları getirtilen kadastro tutanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.