20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8372 Karar No: 2019/615 Karar Tarihi: 05.02.2019
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8372 Esas 2019/615 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/8372 E. , 2019/615 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1957 yılında ... köyünde yapılan arazi kadastrosu sırasında 32 parsel sayılı taşınmaz 8720 m2 yüzölçümü ve tarla vasfi ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi vekili 19.06.2014 tarihli dilekçesi ile; tapuda davalıların murisi adına kayıtlı ... köyü 32 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen ... tahdidi içinde kaldığı, öncesi itibari ile ... sayılan yerlerden olduğu ve halen eylemli ... vasfını taşıdığını belirterek taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile ... vasfı ile ... adına tescilini, tapu kaydı üzerinde var ise 3. kişi ya da kurumlar lehine olan şerhlerin terkinini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptaline ve ... vasfı ile ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, ... savına dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde; 1942 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca ... kadastrosu yapılmış ve kesinleşmiştir. 22.07.1986 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Arazi kadastro çalışmaları ise 1957 yılında yapılarak kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından kesinleşmiş ... tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın ... tahdidi içinde kalan ve eylemli ... olan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.