6. Ceza Dairesi 2018/3871 E. , 2019/3028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/09/2017 - 13/12/2018 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yüklenen yağma suçunun kanun maddesinde öngörülen cezanın alt sınırına göre, hükmün tefhim olunduğu oturumda sanıklar ... ve ... savunmanları bulundurulmaksızın cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 150/3 ve 188/1. maddelerine aykırı davranılması,
2-Konutun eklentisi sayılan bahçesinde geceleyin, birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilen eylemde; 18.06.2014 günü kabul edilen 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki düzenlemeye göre 5237 sayılı TCK"nin 149/1-c-h maddelerinde düzenlenen yağma suçunun yanı sıra aynı Yasanın 116/1-4,119/1-c maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu; 18.06.2014 günü kabul edilen 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonraki düzenlemeye göre ise konut dokunulmazlığını bozma suçunun yağma suçunun unsuru olması sebebiyle 5237 sayılı TCK"nin 149/1-c-h-d maddelerinde düzenlenen yağma
suçunu oluşturduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nin Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3.maddeleri ışığında lehe olan düzenlemenin yerinde yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Uygulamaya göre de;
a- Oluş ve dosya kapsamına göre, sanıkların geceleyen ve birden fazla kişiyle birlikte yağma suçunu işlediği anlaşılıp kabul edilerek uygulama yapıldığı halde, hükümde temel uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK"nin 149/1. maddesinin (h) bendinin yanı sıra ( c) bendinin gösterilmemesi,
b-Hüküm fıkrasında sanıklar hakkında geceleyin birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulduğu halde, gerekçe kısmında “ Her ne kadar sanıklar hakkında İşyeri Dokunulmazlığını İhlal suçunu işlediklerinden bahisle hüküm kurulmuş ise de, sanıkların eylemlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğinden İşyeri Dokunulmazlığını İhlal suçunun Yağma (konutta) suçu içerisinde eridiği, bu kapsamda sanıkların sadece Yağma suçundan cezalandırılması gerekirken sehven İşyeri Dokunulmazlığını İhlal suçundan da cezalandırılmalarına karar verildiği gerekçeli karar yazım aşamasında mahkememizce farkedilmiş olup, sanıklar tarafından mahkememizce verilen karar temyiz edildiğinden, dolayısıyla karar henüz kesinleşmediğinden Cumhuriyet Başsavcılığına bu hüküm yönünden kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda bildirimde bulunulmamıştır.” şeklinde ibareye yer verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması,
4-Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nin 53/1.maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğname kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 15.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.