5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/4768 Esas 2017/10465 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4768
Karar No: 2017/10465

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/4768 Esas 2017/10465 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak yapılan incelemede, benzer suçlar nedeniyle sanık hakkında başka dosyaların da bulunması sebebiyle, bu dosyaların incelenip birleştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm temyiz edilmiş ve temyiz isteği reddedilerek, mahkemenin kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, suçun 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre, tüzel kişilerin suçtan zarar görmelerine rağmen mağdur sayılmayacağı vurgulanmıştır.

19. Ceza Dairesi 2016/4768 E. , 2017/10465 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında;
- İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 03.07.2014 tarih ve 2012/1003 esas, 2014/818 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/12149 Esasında kayıtlı olan,
- İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 01.07.2014 tarih ve 2013/429 esas, 2014/803 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/4708 Esasında kayıtlı olan,
- İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 20.03.2014 tarih ve 2013/509 esas, 2014/373 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/1850 Esasında kayıtlı olan,
- İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 01.07.2014 tarih ve 2013/391 esas, 2014/804 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/4706 Esasında kayıtlı olan,
- İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 20.02.2014 tarih ve 2013/444 Esas, 2014/248 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/8090 Esasında kayıtlı olan dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;

Anılan dosyaların incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.