MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

... ve ... ile Hazine ve Akçagüney Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair Dursunbey Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2010 gün ve 47/385 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


KARAR
Davacılar kendilerine ait bulunan tahminen 415 m2 yüzölçüme sahip bulunan taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda yol vasfı ile paftasında gösterildiğini açıklayarak ½ "şer pay oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Hazine vekili taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve davanın zamanında açılmadığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı köy temsilcisi 02.03.2010 tarihli oturumda davacıların hakkının bulunması halinde alabileceklerini bildirmiştir.
Mahkemece, taşınmazın yılın belirli döneminde özel harman yeri olarak kullanılması ekonomik amacına uygun zilyetlik olmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olarak kadastro dışı bırakılan taşınmazın Türk Medeni Kanununun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükümleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir.
Kadastro dışı bırakma işleminde, taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden bir tespit işlemi değil ise de, görevlilerce bir yerin tescile tabi olmadığı saptanarak hukuksal durum belirlenmiş olduğundan yapılan bu işlem, bir kadastro işlemidir. Yargıtay’ın kararlılık kazanan uygulamalarına göre; tespit dışı bırakılan bir yerin, Türk Medeni Kanununun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükümlerine göre tapuda tescil edilebilmesi için, tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten, dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Kural bu olmakla beraber Daire uygulaması gereğince, tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılan davalarda, tespit dışı bırakılma tarihinden önceki zilyetliğin kazanma bakımından nazara alınacağı kabul edilmiştir. Somut olayda, toplanan delil ve belgelere göre paftasında yol olarak bırakılma işleminin yapıldığı 30.01.2007 tarihinden davanın açıldığı 27.01.2010 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmadığı gibi dava da makul süre içinde açılmamıştır. Açıklanan nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken, bir yerin yılın belirli dönemlerinde özel harman olarak kullanılmasının ekonomik amaca uygun zilyetlik olduğu dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmiş olması doğru değilse de ret sonuç itibariyle doğru olduğundan usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına 29.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.