3. Hukuk Dairesi 2017/2154 E. , 2017/10420 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davaya konu taşınmazın 1/2 payının kendisine ait olduğunu, taşınmazın daha önce intifa hakkı sahibi babaannesi ..... tarafından davalıya kiraya verildiğini, davalının sözlü olarak aylık kira bedelinin 900 TL olduğunu belirttiğini, davalıya ihtarname göndererek yeniden kira sözleşmesi yapılması gerektiğinin bildirildiğini ve kira sözleşmesinin gönderilmesinin istendiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini belirterek 01/03/2012 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 5.000.- TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının 20/10/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık 950.-TL bedelle kiracı olduğunu, kirayaveren ..... ile arasında 25/06/2008 başlangıç tarihli 5 yıl süreli ilk kira sözleşmesinde ise aylık kira bedelinin 750.- TL olduğunu, kira bedelini .....’in ölümü ile mirasçılarına 475.- er TL olarak ödediğini, davacının 20/10/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile bağlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece dava konusu kiralananın tamamının kira bedelinin brüt 3.500.00 TL olarak tespitine dair verilen ilk hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle dairemizce davalı yararına bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamına uyularak bozma sonrası yapılan yargılama sonucu mahkemece, dava konusu taşınmazın 08/02/2013 tarihinden itibaren davacının hissesine düşen (1/2) kira parasının hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra brüt 2.200,00 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
2-Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonucunda bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (9.5.1960 gün 1/9 sayılı YİBK).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir.
Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Mahkemece ilk kararda aylık kira bedelinin brüt 3.500,00 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm sadece davalı tarafından temyiz edilmiş, ilk karar davacı tarafından temyiz edilmeyerek karşı taraf için usuli müktesep hak oluşmuştur. Bozma kararının, hükmü temyiz etmeyen davacı lehine sonuç doğurması düşünülemez. Mahkemece önceki kararda belirtilen aylık brüt 3.500.-TL kira bedelinin davacı hissesine düşen (1/2) si olan 1.750,00-TL brüt kira bedelinden fazlasına hükmedilemeyeceği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.