
Esas No: 2015/11962
Karar No: 2015/11282
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11962 Esas 2015/11282 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2014/2-2014/125
Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 21/03/2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili Av. B.. Ç.. tarafından istenilmekle, tayin olunan 17/11/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden B.. U.. ve arkadaşları vekili Av. A. S. H. ile diğer taraftan Hazine vekili Av. S.S. geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, tapu sicilinde tarla niteliğiyle Hazine adına kayıtlı Kemerburgaz – Mitatpaşa mahallesi 3292 parsel sayılı 79652,56 m² yüzölçümündeki taşınmazın müvekkilleri zilyetliğinde olduğu, 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre taşınmazın doğrudan satışına yönelik taleplerin idarece reddedildiği, İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/54 değişik iş dosyasında fiili durumu tespit edildiğini belirterek, çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğinde olduğunun tespitine ve müvekkilinin 2/B’den kaynaklanan haklarının tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 07/01/2014 tarihli tensip ara kararından sonra 25/03/2004 tarihli dosya inceleme tutanağı ile dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun ve zilyedinin 6292 sayılı Kanun kapsamında hak sahibi bulunduğunun tespitine yöneliktir.
Kural olarak yazılı yargılama usûlünde, basit usûlden farklı olarak davacı, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalı da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebilir (HMK. m. 136/1). Bu usûlde ön incelemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden veya bunun için muayyen sürenin geçmesinden sonra yapılması asıldır (HMK.m. 137/1). Dava şartları ve ilk itirazlar hakkında ön incelemede gerekmemesi halinde duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesi imkan dahilinde (HMK. m. 138/1) ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının tam olarak belirlenmesi, sulhe veya arabuluculuğa teşviki, sonuç alınamaması halinde tarafların anlaşamadıkları hususların tespiti için ön incelemenin duruşmalı yapılması, bunun için duruşma günü tespit edilip, taraflara bildirilmesi zorunludur (HMK. m. 139/1). Bu yapılmadan tahkikata geçilemez.
Somut olayda mahkemece, ön inceleme duruşması yapılmadan dosya üzerinden davanın esası hakkında karar verilmiştir. Dava şartları ve ilk itirazlar hakkında ön incelemede
gerekmemesi halinde duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesi mümkün ise de duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden davanın esası hakkında hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekili Av. B.. Ç..’un temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer itirazların incelenmesine yer olmadığına, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.