Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2015/3051
Karar No: 2020/6782
Karar Tarihi: 22.12.2020

Danıştay 10. Daire 2015/3051 Esas 2020/6782 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/3051
Karar No : 2020/6782

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Doç. Dr. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... vasisi ...
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, görev başında iken geçirilen trafik kazası sonucu malul kalması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 537.702,98 TL maddi (işgücü kaybı tazminatı ve bakıcı-yardımcı masrafı) ve 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (12/09/2008) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; talep edilen 537.702,98 TL maddi tazminat (işgücü kaybı tazminatı ve bakıcı-yardımcı masrafı) istemi yönünden; maddi tazminatın tespiti bakımından mahkemenin ... tarihli ara kararı uyarınca dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının nihai sürekli iş göremezlik tazminat tutarının gerçek ve nihai surette 342.479,47 TL, bakım giderlerinin ise 195.223,51 TL olmak üzere toplam tazminat tutarının 537.702,98 TL olduğunun belirtildiği, söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu, buna göre; maddi tazminata esas alınacak zarar miktarının 537.702,98 TL olarak belirlendiği, bu miktarın davalı idarece (davalı idare tam kusurlu kabul olunarak) tazmini gerektiği, talep edilen 150.000,00 TL manevi tazminat istemi yönünden; olayda, davacının tıbbi açıdan pek çok vücut fonksiyonun kaybolmasında ve tam bağımlı hasta durumuna gelmesinde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, duyulan elem, üzüntü, acı karşılığı olarak davacıya takdiren 150.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği, öte yandan, yukarıda belirtilen maddi ve manevi tazminata işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin; maddi tazminatın 500.000,00 TL.'lik kısmı ile manevi tazminat yönünden dava tarihi (08/01/2010), maddi tazminatın 37.702,98 TL'lik kısmı yönünden ise ıslah tarihi (10/12/2014) olduğu, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne, hükmedilen 500.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 650.000,00 TL tazminatın dava tarihinden (08/01/2010); 37.702,98 TL maddi tazminatın ise ıslah tarihinden (10/12/2014) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, olayda idarelerine yüklenebilecek bir hizmet kusuru bulunmadığı, davanın Bakanlıkları husumetinde görülmemesi gerektiği, Tarım ve Orman Bakanlığının hasım mevkine alınarak inceleme yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Dava, davacı tarafından, görev başında iken geçirilen trafik kazası sonucu malul kalması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 537.702,98 TL maddi (işgücü kaybı tazminatı ve bakıcı-yardımcı masrafı) ve 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (12/09/2008) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Kusursuz sorumluluk, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür. Bu bağlamda, kamu görevlilerinin görevini yaparken, görevi nedeniyle uğramış olduğu zararların da kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmini gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, davalı idarenin sorumluluğunun olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirme:
Dava dosyasının incelenmesinden; Bursa İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nde ... kadrosunda görev yapan davacının, 12/09/2008 tarihinde kurum görüşüne esas olacak iş ve işlemlerin gerçekleştirilmesi amacıyla proje sahasında inceleme yapmak üzere proje sahibine ait araçla göreve giderken trafik kazası geçirdiği, söz konusu kaza sonrası davacının tıbbi açıdan pek çok vücut fonksiyonun kaybolduğu, tam bağımlı hasta durumuna geldiği, Bursa Devlet Hastanesi'nce düzenlenen ... tarihli sağlık kurulu raporuna göre maluliyet oranının %98 olarak belirlendiği, davacı vekili tarafından 11/09/2009 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunularak 500.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi zararın ödenmesinin istenildiği, anılan başvurunun ... tarih ve .... sayılı işlemle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda; kamu görevlisi olan, kamu hizmeti yapmak üzere davalı idare tarafından görevlendirilen ve bu görevi yerine getirmek üzere proje sahibine ait araçla seyahat etmekte iken geçirdiği trafik kazası nedeniyle malul hale gelen davacının, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen; yürütülen kamu hizmetinin neden ve etkisiyle meydana gelen ve davalı idarenin yürüttüğü kamu hizmetinin doğrudan sonucu olan özel ve olağan dışı zararının kusursuz sorumluluk ilkesine göre idarece tazmini gerekmektedir.
A- Maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısma yönelik temyiz isteminin incelenmesi;
Yukarıda da belirtildiği üzere idare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin tazmin yükümlülüğü ise, kesin olarak ortaya çıkmış veya ileride ortaya çıkması kesin, miktar olarak belirgin, yani gerçek zararların tazmini ile sınırlıdır.
İlk derece mahkemesince yaptırılan ve hükme esas alınan ... tarihli bilirkişi raporunda, yasal yaş haddinden emekli olan davacının malul olmaması durumunda serbest elektronik mühendisi olarak çalışabileceği varsayımına dayalı hesaplama yapılarak maddi zararın hesaplandığı ancak, davacının serbest elektronik mühendisi olarak çalışabileceği varsayımına dayalı olarak yapılan hesap üzerine tespit edilen zararın gerçekleşmiş bir zarar olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından anılan rapor bu yönüyle hükme esas alınabilir nitelikte bulunmamıştır.
İdare hukuku ilkelerine göre maddi zarar, idari işlem veya eylem nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen azalma veya elde edilmesi kesin olan gelirden yoksun kalma sonucu uğranılan zarardır. Uyuşmazlıkta, kamu görevlisi olan davacının meydana gelen kazada malül olması nedeniyle 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli aylığı bağlanmak suretiyle yasal yaş haddinden önce emekli edilmesi sonucunda uğradığı maddi zarar, mahkemece aşağıda belirtilen ilkeler çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle hesaplanmalıdır:
1- Davacının aktif dönemde işlemiş dönem zararı, bilirkişi raporunun düzenlendiği tarih itibarıyla davacının emsali ... kadrosunda görevli kamu görevlisinin almakta olduğu görev aylıklarının aylar itibarıyla dökümünün davalı idareden istenilmesi, rapor tarihi itibariyle davacının almakta olduğu emekli aylıklarının aylar itibarıyla dökümünün Sosyal Güvenlik Kurumundan istenilmesi, gelen cevaplara göre görev aylığı ile emeklilik aylığı karşılaştırılarak aradaki fark kadar davacının aktif dönemde maddi zararı bulunmaktadır.
Davacının, 65 yaşını tamamlamak suretiyle 15/01/2018 tarihinde emekli olması gerekirken, bu tarihten önce 28/10/2009 tarihinde emekli olması nedeniyle belirtilen tarihler arasındaki zararın yukarıda belirtilen şekilde peşin sermaye indirimi yapılmadan hesaplanması gerekmektedir.
Öte yandan, 65 yaşını tamamlamak suretiyle emekli olacağı kabul edilen davacının pasif dönemde bir çalışma karşılığında ücret geliri olmayacağından pasif dönemde bir zararı bulunmamaktadır.
2- Uyuşmazlıkta, geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle özel bir sigorta şirketi tarafından davacıya 150.000 TL tazminat ödendiği görülmektedir. Davacının yaptırmış olduğu hayat vb. özel sigorta hariç, trafik kazası sebebiyle aracın kasko/zorunlu trafik sigortası kapsamında sigorta şirketince davacıya yapılan ödeme miktarının olay nedeniyle sağlanan yarar olduğunun kabul edilmesi ve hesaplanacak maddi tazminat miktarından düşülmesi gerekmektedir.
Öte yandan, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ileri sürülen dava dışı üçüncü kişiye karşı tazminat davası açılıp açılmadığı, bu kapsamda bir ödeme yapılmış ise ödeme miktarının olay nedeniyle sağlanan yarar olduğunun kabul edilmesi, bu meblağın yeniden düzenlenecek rapor tarihindeki güncel değeri bulunarak hesaplanan maddi zarar tutarından indirilmesi gerekmektedir.
B - Mahkeme kararının davacının malul olması nedeniyle ödenmesine karar verilen bakıcı giderlerine ilişkin kısmının incelenmesi;
Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ödenecek bakıcı giderinin muhtemel yaşam süresi boyunca asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 195.223,51 TL olarak tespit edildiği görülmektedir.
Tazminatın toplu olarak ödenmesine karar verilen durumlarda, bakıma muhtaç kişinin hesaplanan muhtemel yaşam süresinden daha erken bir tarihte vefatı halinde, idare aleyhine bir sebepsiz zenginleşme ortaya çıkabilmekte ve ödenen tazminatlar geri istenebilmektedir.
Bu türden bir soruna yer verilmemesi açısından, bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat hesabının aşağıda belirtilen ilkelere göre yapılması gerekmektedir. Buna göre;
1- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın hayatta olduğunun belgelendirildiği sürece bakıcı giderlerinin ödenmesine karar verilmesi,
2- Ödemenin her takvim yılı başında yıllık peşin olarak yapılması,
3- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat tutarının, aylık brüt asgari ücret üzerinden hesaplanması,
4- Anılan kriterler dikkate alınarak, olay tarihi ile mahkemece verilecek karar tarihi arasında geçen süre için bakıcı gideri tazminat tutarının bir bütün olarak hesaplanması, bu tutarının yasal faiziyle birlikte tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi ve bu kısım açısından nispi vekalet ücretine hükmedilmesi,
5- Mahkemece verilecek karar tarihinden sonraki dönemler için yapılacak bakıcı gideri tazminatına ilişkin ödemelerin, davalı idarece re'sen ağır engelli kişinin yaşadığı tespit edilmek ve ilgili yıldaki brüt asgari ücret üzerinden hesaplanmak suretiyle her takvim yılının başında peşin olarak yapılmasına karar verilmesi ve bu kısım açısından maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
C- Manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısma yönelik temyiz isteminin incelenmesi;
Dava konusu olayda davalı idarenin yukarıda belirtilen kusursuz sorumluluğundan kaynaklı uğranılan manevi zararın, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi de gözetilerek manevi tatmin sağlayacak, makul bir tutarın ödenmesine karar verilmek suretiyle giderilmesi gerekmektedir.
Olayda; manevi tazminat miktarının benzeri olaylarda hükmedilen manevi tazminattan yüksek belirlenmesini gerektiren farklı ve özel bir sebebin bulunmadığı (ve ayrıca davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu) görüldüğünden, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alındığında, hükmedilecek manevi tazminat miktarının Mahkemece yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, yukarıda belirtilen kriterler dikkate alınarak maddi ve manevi tazminatın yeniden hesaplatılarak karara bağlanması ve buna ilişkin vekalet ücretinin de açıklanan şekilde ayrı ayrı hesaplanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi