Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/14976 Esas 2020/20036 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/14976
Karar No: 2020/20036
Karar Tarihi: 23.12.2020

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/14976 Esas 2020/20036 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)3. Ceza Dairesi         2020/14976 E.  ,  2020/20036 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Taraflar arasındaki alacak meselesinden kaynaklı hukuki ihtilafın haksız tahrik nedeni olamayacağı ve dosya içeriğine göre suç tarihinde bu nedenle çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü olayda ilk haksız hareketin sanıktan geldiği anlaşılmakla, mahkemenin haksız tahrik hükümlerini uygulamamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin bu yöndeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
    1) Müşteki hakkında ...Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 27/11/2014 tarihli, 20330 sayılı kat’i raporda; hemotoraksa neden olan kesici delici alet yaralanmasının müştekinin yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğunun bildirilmesine göre, sanık hakkında TCK"nin 86/1, 86/3-e ve 87/1- d maddeleri gereği belirlenecek ceza miktarının 5 yılın altında kalması halinde TCK"nin 87/1-son maddesi gereğince 5 yıla yükseltilmesi ve devamında TCK"nin indirim maddeleri uygulanarak sonuç cezanın tespiti gerekirken, TCK"nin 87/1-son maddesi uygulanmayarak yazılı şekilde eksik ceza tayini,
    Kabul ve uygulamaya göre;
    2) Sanık hakkında hüküm kurulurken, TCK’nin 86/1. ve 86/3-e maddelerine göre belirlenen ceza miktarının, müştekinin hayati tehlike geçirdiğinden bahisle aynı Kanun’un 87/1-d maddesi gereği (1) kat artırılması sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi,
    3) Kasti suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4) 5320 sayılı Kanun’un 06/12/2006 tarihli 5560 sayılı Kanun’la değişik 13. maddesinin "Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye Bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır." yönündeki açık hükmü karşısında 5271 sayılı CMK"nin 239. maddesi uyarınca baro tarafından görevlendirilen müdafii için karar tarihinde geçerli olan ücretin sanıktan yargılama gideri olarak tahsili gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.