5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/5157 Karar No: 2021/8250 Karar Tarihi: 03.06.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/5157 Esas 2021/8250 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/5157 E. , 2021/8250 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince (... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/1005 Esas–2018/481 Karar) davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 03/06/2021 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1005 Esas – 2018/481 Karar sayılı kararının incelenmesinde; Arazi niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 347 ada 18 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1- Dava konusu taşınmazın tamamı kamulaştırıldığı ve tamamının bedeline hükmedildiği halde maddi hata sonucu 372,51 metrekaresinin iptaline hükmedilmesi, 2- Dava konusu taşınmaz 347 ada 18 parsel olduğu halde ada numarasının hükümde gösterilmemesi, Doğru olmadığı gibi, 3- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-2 numaralı bendinde yazılı (mahallesi) kelimesinden sonra gelmek üzere (347 ada) yazılmasına, b-2 numaralı bendinde yazılı (372,51 m2lik kısmının) ibaresinin yerine (tamamının) kelimesinin yazılmasına, c-Vekalet ücretine ilişkin (9) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 03/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.