19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8337 Karar No: 2017/10452
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8337 Esas 2017/10452 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/8337 Esas, 2017/10452 Karar sayılı hükümde, sanığın 5846 Sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edildiği ve yerel mahkeme kararının temyiz edildiği belirtilmiştir. Kararın incelenmesi sonucunda, yargıtay ceza genel kurulunun belirttiği gibi, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında mağdurun doğrudan eser sahipleri değil, toplum olduğu ve bu durumda tüzel kişilerin suçtan zarar görseler bile mağdur olmadıkları belirtilmiştir. Ancak, sanık hakkında benzer bir eylem nedeniyle açılan dava dosyasının mevcut olduğu görüldüğünden, suç tarihleri dikkate alınarak dosyaların birleştirilmesi ve sanığın aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, hak sahipliği belgeleri arasında bulunan Şah Mat isimli eserin, belirtilen yayınevi tarafından meslek birliğine verilen yetki belgesiyle basım yayın meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedildiği gözetilmemesi nedeniyle davaya katılması gerektiği ifade edilmiştir. Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum olan sanık hakkında hak yoksunluklarına hük
19. Ceza Dairesi 2016/8337 E. , 2017/10452 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. ...Basım Yayım Dağıtım Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin davaya katılmasına karar verilmesine karşın lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 11.02.2014 tarih ve 2013/331 Esas, 2014/187 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/2004 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2- Basım Yayın Meslek Birliği tarafından sunulan hak sahipliği belgeleri arasında,..... Kitap Yayıncılık Hiz. Tic. Ltd. Şti. ’nin hak sahibi olduğu Şah Mat isimli esere ilişkin telif sözleşmesi ile yayınevi tarafından meslek birliğine verilen yetki belgesinin de bulunduğu ve Basım Yayın Meslek Birliği’nin davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedildiği gözetilmeden,.... Kitap Yayıncılık Hiz. Tic. Ltd. Şti.’nin de aynı eser yönünden davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, 3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “24.05.2012, 25.05.2012” yerine “24.05.2012” olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.