Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19344 Esas 2016/747 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19344
Karar No: 2016/747
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19344 Esas 2016/747 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/19344 E.  ,  2016/747 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :.....Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili tarafından, tüm oto sigorta poliçesi ile sigortalanan araca davalının işleteni olduğu aracın çarpması sonucu araçta hasar meydana geldiğini, müvekkilinin sigortalısına 4.238,36 TL ödediğini, kazada kusurlu olan davalı hakkında icra takibi yapıldığını, ancak davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, davacının kasko sigortacısı olup 07.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanununa göre kasko sigortalarının TTK"da düzenlendiği, bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğundan dava şartı yokluğundan davanın reddine, talep halinde dosyanın görevli nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK"nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, ....... plakalı aracın maliki olan sigortalı gerçek kişi olup taraflar arasında ticari bir ilişki söz konusu değildir. Davacı sigorta şirketi haksız fiil hükümlerine göre kendi sigortalısının halefi olarak dava açmıştır. Bu nedenle asliye hukuk mahkemesi davaya bakmaya görevli olup mahkemenin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.