Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Şantaj, Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele
geçirme
Hüküm : 1- TCK"nın 107/1-2, 62/1, 52/2, 53/1-a,b,c,d,e maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 136/1, 62/1, 53/1-a, b, c, d, e maddeleri uyarınca mahkumiyet


Şantaj ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Şantaj suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın tevilli ikrarını içeren savunmaları, katılanın aşamalarda değişmeyen tutarlı anlatımları, internet görüşme kayıtları ve tüm dosya kapsamından; sanığın, katılanın, ... isimli kişi ile duygusal arkadaşlığını öğrenip, bilahare, katılan ile internet ortamında görüntülü görüşme yaptıkları sırada, bu bilgiyi ailesine söylemekle tehdit ederek kamera karşısında soyunmasını istediği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik araştırmaya ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik araştırmaya ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın ikrar içeren beyanı, katılanın aşamalarda değişmeyen tutarlı anlatımları, internet görüşme kayıtları ve tüm dosya kapsamından; sanığın, katılan ve erkek arkadaşı ..."in, internetteki görüntülü görüşmelerine rızaları ile katılarak, katılanın, ... ile duygusal arkadaşlığını öğrendiği, bilahare, katılan ile internet ortamında görüntülü görüşme yaptıkları sırada, katılanı, bu bilgiyi ailesine söylemekle tehdit ederek kamera karşısında belden yukarısı çıplak kalacak şekilde soyundurduğu olayda; katılanın, özel hayatına ilişkin görüntülerin kişisel veri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden ve katılanın, ailesinden gizlediği, bir erkekle duygusal arkadaşlığı bulunduğuna dair özel ve gizli alanına dahil kişisel veri niteliğindeki bilginin, hukuka aykırı ele geçirilmediği, bir başkasına verilmediği ve yayılmadığı da nazara alındığında, eylemin, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu değil, TCK"nın 134/1. maddesine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu ve sanığın, bu suçtan sorumlu tutularak cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek olayda uygulama yeri bulunmayan aynı Kanunun 136/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.