17. Ceza Dairesi 2015/1535 E. , 2015/2216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hırsızlık suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
1-Sanığın atılı suçu saat 20:00- 21:00 sıralarında işlediğini beyan etmesi, karşısında, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin yaz saati uygulaması nedeniyle 19:33 de battığı, TCK nın 6/1-e maddesine göre saat 20:33 den sonraki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulünün gerektiği gözetilmeden sanık hakkında hırsızlık suçundan TCK"nın 143. maddesiyle temel cezadan arttırım yapılması,
2-Sanık hakkında Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.06.2006 tarihinde kesinleşen 2006/92-242 sayılı ilamın tekerrüre esas alınması yerine TCK’nın 58. maddesiyle yapılan uygulamaya esas alınan Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/393 Esas 2007/18 Karar sayılı ilamıyla, TCK’nun 151. maddesi uyarınca hükmedilen 2000 TL adli para cezasının miktar yönünden kesin nitelikli olup 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın 10 ay hapis cezasına mahkumiyeti mevcut olduğundan hakkında TCK 51 ve CMK 231 maddeleri uygulanamayacağı dikkate alınarak bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine "" kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın TCK 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e bendlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına"" cümlesinin eklenmesi ile hüküm fıkrasından Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/393 Esas 2007/18 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınmasına ilişkin bölümün çıkarılması ile yerine Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.06.2006 tarihinde kesinleşen 2006/92-242 sayılı ilamın tekerrüre esas alınması ancak, kazanılmış hak ilkesi gereğince Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/393 Esas 2007/18 Karar sayılı ilamıyla, TCK’nun 151. maddesi uyarınca hükmedilen 2000 TL adli para cezasının tekerrür uygulamasına esas alınması ve hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması ile sanığın neticeten 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
1-Sanığın atılı suçu saat 20:00- 21:00 sıralarında işlediğini beyan etmesi, karşısında, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin yaz saati uygulaması nedeniyle 19:33 de battığı, TCK"nın 6/1-e maddesine göre saat 20:33 den sonraki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulünün gerektiği gözetilmeden sanık hakkında TCK"nın 116/4 maddesiyle uygulama yapılması,
2-Sanık hakkında Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.06.2006 tarihinde kesinleşen 2006/92-242 sayılı ilamın tekerrüre esas alınması yerine TCK’nın 58. maddesiyle yapılan uygulamaya esas alınan Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/393 Esas 2007/18 Karar sayılı ilamıyla, TCK’nın 151. maddesi uyarınca hükmedilen 2000 TL adli para cezasının miktar yönünden kesin nitelikli olup 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.