5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5028 Esas 2017/10449 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5028
Karar No: 2017/10449

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5028 Esas 2017/10449 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na aykırılık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet kararının temyiz isteğini değerlendirdi. Daire, suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmadığını, toplum olduğunu ve tüzel kişilerin suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılamayacağını belirtti. Aynı sanık hakkında benzer eylem nedeniyle başka bir dosyanın da mevcut olduğunu anlatan Daire, bu dosyanın da incelenerek sanığın bir suç işleyip işlemediği konusunda tartışılması gerektiğine karar verdi. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1. maddesi, 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi ve 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2016/5028 E.  ,  2017/10449 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, temyiz kapsamının sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 04.02.2014 tarih ve 2013/262 Esas, 2014/154 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/1745 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.