5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/34665 Esas 2017/10448 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/34665
Karar No: 2017/10448

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/34665 Esas 2017/10448 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararı temyiz edildi. Temyiz isteği reddedildi ve dosya incelendi. Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında mağdurun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu belirtildi. Tüzel kişilerin suçtan zarar görseler de mağdur sayılmayacağı, meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği ifade edildi. Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi'nin benzer bir eylem nedeniyle sanık hakkındaki kararı da dikkate alınarak dosyanın incelenerek birleştirilmesi ve sanığın aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği belirtildi. Hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozuldu ve dosya mahkemesine gönderildi. Kanun maddeleri: 5846 Sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK, TCK'nin 43/1. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2015/34665 E.  ,  2017/10448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    ŞİKAYETÇİ : ...
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 15.04.2014 tarih ve 2013/686 Esas, 2014/486 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2016/1935 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.