17. Ceza Dairesi 2020/8170 E. , 2020/5737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçları kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Mala zarar verme suçlarından doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktarları ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II)Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
1)Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/2. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, zorunlu olduğu halde suç tarihi itibarıyla suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmadan hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2)Suça sürüklenen çocuk hakkında, açıklanması geri bırakılan ilamda her iki mağdura yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesi gereğince 1/3 oranında arttırım yapıldığı ve buna göre sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün olarak saptandığı, mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması gerektiği düşünülmeden bu kez 143. madde uyarınca ¼ oranında arttırım yapılarak sonuç cezanın 1 yıl 15 gün olarak eksik tayini,
3)İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından hükmolunan adli para cezalarının taksitlendirilmesine ilişkin yasa maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 52/4. maddesi yerine 51/4. maddesi olarak gösterilmesi,
4)Gerekçeli karar başlığında iş yeri dokunulmazlığının ihlali olan suç adının konut dokunulmazlığının ihlali olarak yazılması,
5)Suça sürüklenen çocuk hakkında, 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmeden 5237 sayılı TCK"nun 119/1-c maddesi ile uygulama yapılması,
6)5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun mağdur ...’nun iş yerinden 30,00-40,00 TL para çalması ve yine her ne kadar suça sürüklenen çocuk aşamalarda buradan 120,00 TL çaldığını ifade etse de, mağdur ...’ın 02.12.2010 tarihli beyanında iş yerinden 30,00 TL çalındığını belirtmesi karşısında; öncelikle mağdur ... ile suça sürüklenen çocuğun ifadeleri arasındaki çelişki giderilerek, çalınan para miktarının 30,00 TL olması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık suçlarının konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının GÖZETİLMESİNE, 17/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.