(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/7894 E. , 2020/20035 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Katılan vekilinin ... vekili sıfatıyla temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosyanın incelenmesinden; sanık ...’ın işlediği suçlar yönünden suçtan doğrudan zarar görenlerin ... ve ... olduğu, yargılama sırasında alınan beyanlarında sanıktan şikayetçi olup kamu davasına katılmak istediklerini beyan ettikleri, ancak vekili aracılığı ile katılan ...’in sanık hakkındaki hükmü temyiz ettiği ve dosyada müşteki sıfatı bulunan ... adına yapılmış bir temyiz talebi bulunmadığı, katılan ...’in kardeşi ve müşteki ...’in kardeşi ...’in bu suçlar yönünden suçtan zarar gören olmadığı ve sanık hakkında kurulan hükümleri temyiz etme yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca temyiz talebinin istem gibi REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında müşteki ...’i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
a) Sanık hakkında ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenemediği gerekçesiyle TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümlerinin uygulandığı olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren içtihatlarında benimsendiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği hallerde, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indirimi uygulanırken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi gereğince asgari hadden (¼) oranında indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde (½) oranında indirim yapılmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, karşı temyiz bulunmadığından;
b) Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında müşteki ...’i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
a) Sanık hakkında ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenemediği gerekçesiyle TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümlerinin uygulandığı olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren içtihatlarında benimsendiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği hallerde, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indirimi uygulanırken, TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi gereğince asgari hadden (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
b) Kasti suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.