17. Hukuk Dairesi 2014/25215 E. , 2016/734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı tarafa ait aracın, müvekkillerinin küçük kızı ...."e çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, küçük çocuğun sol ayak bileğinde kırıklar oluştuğunu ve mulul kaldığını davalı sürücünün olayda asli kusurlu olduğunu belirterek şimdilik 5.000 TL maddi (çalışma gücünün azalması sebebiyle) tazminatın tüm davalılardan, müvekkili ... için 10.000 TL, ... için 5.000 TL, ... için 5.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, küçüğün henüz gelir getiren bir çalışması olmadığından maddi tazminat istenemeyeceğini, davacı anne ve babanın doğrudan uğradıkları zarar olmadığından manevi tazminatın şartlarının bulunmadığını, müvekkilinin aracın işleteni olması sebebiyle sorumlu olmayacağını, zararın sigorta şirketinden tahsilinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...vekili, sigortalının kusuru oranında azami 225.000 TL poliçe teminatına kadar sorumluluklarının bulunduğunu, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 5.000 TL maddi tazminatın, davalı sigortacıdan dava tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline, ... için 10.000 TL, ... için 5.000 TL, ... için 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve BK 47. (6098 sayılı BK"nun 56.maddesi) maddesindeki özel hallerin dikkate alınmış olmasına, davacı anne ... ve baba ... yönünden manevi tazminat şartlarının gerçekleşmesine göre davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda küçük ..."in olay tarihinde 8 yaşında olduğu, 18 yaşından itibaren gelir elde edeceği kabul edilerek 10 yıl sonrası için zarar hesabı yapılmıştır. Kaza tarihi ile küçük ..."in çalışmaya başlayacağı ve gelir elde edebileceği 18 yaşına kadar geçen süre için tazminat hesaplaması yapılmamıştır.
Mahkemece, anılan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de; karara esas alınan hesaplama bu yönüyle hüküm kurmaya yeterli değildir. Zira haksız fiil nedeniyle geçici veya sürekli iş gücü kaybına uğrayan kişi sonradan gelişen durumlar dışında haksız fiil tarihinden itibaren bedensel zarara uğramıştır. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirlmesinden doğan zarar, haksız fiil tarihi itibariyle doğmuş olup bu andan itibaren mağdur zarar görmeye başlamıştır.
Somut olayda, ilkokul öğrencisi olan küçük ... kazanın meydana geldiği tarihte 8 yaşında olup kaza nedeniyle Ç.Ü.Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı"ndan yöntemine uygun olarak alınan rapora göre %3.3 oranında sürekli iş gücü kaybına uğramıştır.
Küçük ..., meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle yaşıtlarına göre günlük aktiviteleri için daha fazla efor göstermek zorunda kalacaktır. Bu nedenle mahkemece, kaza tarihinden kücük ..."in çalışmaya ve gelir elde edebileceği 18 yaşına kadar geçen süre için tazminat hesaplanması hususunda bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
3-Yine hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda; raporun 8 yıl önce hazırlandığı, tazminatın 8 yıl önce peşin olarak davacılar tarafından alınacağı, zararın olay tarihinden 10 yıl sonra doğacağı belirtilerek 10 yıl süreyle tazminattan %10 iskonto yapılarak tazminat hesaplanmıştır.
Yukarıda da açıklandığı üzere çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesinden doğan zarar haksız fiil tarihi itibariyle doğmakta olup bu andan itibaren mağdur zarar görmeye başlamış olacağından tazminatın %10 iskontoya tabi tutulması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, aynı bilirkişiden 10 yıl süreyle %10 iskontoya tabi olmadan tazminat hesabı yapılması hususunda ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı taraf lehine BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.281,05 TL kalan harcın temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.