Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4102
Karar No: 2009/4768
Karar Tarihi: 27.4.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4102 Esas 2009/4768 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kayden maliki olduğu bir taşınmazda bulunan dairenin davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini iddia ederek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle dava açmıştır. Davalı ise oğlu olduğunu ve dairenin eksikliklerini tamamlayarak yerleştiğini ve davacının rızası olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, müdahalenin sabit olması nedeniyle davayı kabul etmiştir. Ancak, davalının ecrimisil isteğinden sorumlu tutulamayacağına karar verilmiştir. Kararda ayrıca, dava değerinin eldeki taşınmazın değeriyle istenilen ecrimisil ve tazminatların toplamından ibaret olacağı ve yargılama giderlerinin bu toplam değer üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Yasanın 492. maddesi ve 4/3/1953 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı da bu konuda açıklık getirmektedir. Mahkeme kararı, kararın açıklandığı tarihten itibaren yürürlükte olan Avukatlık Ücret Tarifesi'ne göre avukatlık parası talebinin ve davayla ilgili harcın düzenlenerek temyiz eden vekilin hesabına ödenmesine karar verilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2009/4102 E.  ,  2009/4768 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SARAY (TEKİRDAĞ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 26/06/2008
    NUMARASI : 2007/327-2008/262

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 63 ada 27 parsel sayılı taşınmazdaki binanın 1 nolu dairesini davalının uzun süredir haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davacının oğlu olduğunu evlendiği tarihte inşaat halinde olan dairenin tüm eksikliklerini tamamlayarak daireye yerleştiğini ve davacının rızası bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla;duruşma günü olarak saptanan 17.2.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M.G. K. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 63 ada 27 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olup, davalının taşınmazda kayıttan kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Davalı, davacının oğlu olduğunu, evlendiği tarihte inşaat halinde olan davacıya ait dairenin tüm eksikliklerini tamamlayarak daireye yerleştiğini ve kullandığını, tasarrufu konusunda davacının rızası bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalının öteki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Ancak; bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, taşınmaz maliki olan hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
    Somut olayda; çekişmeli taşınmaz davacı adına 02.03.1988 tarihinde tescil edilmiş, eldeki dava ise 23.11.2007 tarihinde açılmıştır. Bu süre zarfında davacı, davalının kullanımına ses çıkarmamış, dava tarihine kadar da uyarı mahiyetinde bir ihtarda göndermemiştir.
    Bu durumda davalının, dava tarihine kadar taşınmazı davacının izni ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir. Öyleyse, davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasına olanak yoktur.
    Öte yandan, taşınmazın aynına ilişkin davalarda, ecrimisil ve tazminat gibi isteklerde de bulunulduğu takdirde dava değerinin elatılan taşınmazın değeri ile istenilen ecrimisil ve tazminatların toplamından ibaret olacağı tartışmasızdır.(492 Sayılı Yasa md 16.ve 4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Ayrıca yargılama giderleri ve harcın bu toplam değer üzerinden hesaplanması gerektiği de kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden avukatlık parası tayin ve takdir edilmesi gerekirken, keşifte belirlenen ve harcı tamamlanmayan değer esas alınarak avukatlık parasına hükmedilmesi de isabetsizdir.
    Davalının temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 27.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi