Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5052
Karar No: 2021/9670
Karar Tarihi: 06.07.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5052 Esas 2021/9670 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5052 E.  ,  2021/9670 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... İş Mahkemesi

    Dava, kesinleşen karar nedeniyle oluşan fark sigorta primine esas kazançların tespiti, bağlanan aylığa yansıtılması ile aylık miktarının yeniden tespiti ve aylık farklarının faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararının davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde: Davacının işveren ... İl Özel İdaresinde kadrolu işçi olarak işe başladığı tarihte geçmiş çalışmalarının nazara alınmayarak yeni çalışan gibi değerlendirilip derece ve kademesinin eksik belirlendiğini, bu şekilde eksik ücret ödenip kuruma eksik prim bildirildiğini, önceki çalışmaların derece kademe tespitinde nazar alınması gerektiğini ileri sürerek davacının kadrolu statüde işe başlarken başlatılması gereken derece ve kademenin tespiti ile emekli olduğu tarihte bulunması gereken derece ve kademenin tespitine, davacının derece ve kademesi doğru hesaplansa idi alacak olduğu tarihten dava tarihine kadar eksik ödenmiş olan emekli maaşının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı ... İdare vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dışı işverence kuruma bildirilen hizmet süresi ve prime göre yaşlılık aylığının bağlandığını, aylığının yanlış ve eksik hesaplanmasında kurmunu bir hatası olmadığını çalıştığı işyerindeki konumun aylık bağlamada dikkate alınmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, kuruma bildirilen hizmet süreleri ve ödediği primlere göre yaşlılık aylığının bağlandığını, müvekkil kurumun hiçbir sorumluğunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin ilamı doğrultusunda dosya bilirkişiye gönderilmiş, hazırlanan 20.05.2019 tarihli raporla; SPEK kazancının tespitine ilişkin taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde davacının eksik yatırılan prim miktarları tespit edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ
    İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davalılar vekilleri tarafından; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, aslen davacının hakkında yapılan işlemlerin hukuka uygun ve yerinde olması nedeniyle talebinin reddi gerektiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, dava, davacının dava tarihine kadar eksik ödenen yaşlılık aylıklarının belirlenerek tahsili ile güncel yaşlılık aylıklarının yeni duruma uyarlanmasına ilişkindir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kesinleşen mahkeme kararı sonrasında davacının, prime esas kazancına ek bir miktarın eklenip eklenmeyeceği ve bunun sonucunda aylığının yükselerek fark aylık olup olmayacağı konusundadır.
    Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere mahkemece kesinleşen işçilik alacağı dosyasının dosya içerisine konduğu, taraf delillerinin toplandığı ve usulüne uygun olarak prime esas kazancın bilirkişiye hesaplattırıldığı ve bu şekilde son ücret belirlenerek belirlenen kazanca göre yaşlılık aylığı farkının tespit edilerek fark alacağın belirlendiği anlaşılmakla, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan tüm istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK "nın 353/1-b-1. Maddesi gereğince esastan reddine dair, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalılar vekilleri, davacı hakkında yapılan Kurum işlemlerinde herhangi bir hatanın olmadığı, bu nedenle davanın reddi gerekirken, kabule dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve resen belirlenecek diğer nedenlerle, kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı, sigortalılar ile işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri primlerin hesabında sigorta primine esas olan sigortalı kazançlarının nelerden ibaret olduğu ve bunun istisnalarını gösteren (mülga) 506 sayılı Kanun"un 77. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 80. maddesidir.
    Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 4958 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 77. maddesi “Sigortalılarla işverenlerin bir ay için ödeyecekleri primlerin hesabında:
    a) Sigortalıların o ay için hak ettikleri ücretlerin,
    b) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan sigortalılara o ay içinde ödenenlerin,
    c) İdare veya kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.
    Şu kadar ki, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, aynî yardımlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmaz. Bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime tabi tutulur..” hükmünü içermektedir.
    Madde hükmünde belirtilen “ayni yardımlardan” amaç, sosyal veya kişisel bir ihtiyacın karşılanması yolunda yapılan yardım niteliğinde olmasıdır. Yardımın ayni veya parasal olarak yapılmasının bir önemi bulunmamaktadır. Somut biçimde belli edilmiş bir ihtiyaca yönelik yardımlar ayni yardım olarak kabul edilmeli ve prim hesabında dikkate alınmamalıdır. Bu anlamda, sosyal yardım adı altında ödenen “izin harçlığı, bayram harçlığı ve öğrenim yardımı” anılan yasa hükmü kapsamında ayni yardım özelliğinde olması nedeniyle, sigortalının (ücret) gelirine dâhil değildir ve prime esas kazanca dâhil edilmez. (10. H.D"sinin 2009/5052 E, 2011/4939 K sayılı kararı)
    Görüldüğü üzere, anılan madde hükmünde hangi kazançların prim hesabına esas alınamayacağı sayma yöntemiyle belirlenmiş olup, Türk pozitif hukukunda egemen olan kurala göre, ayrık hükümler genişletici değil, daraltıcı yoruma tabidirler ve anılan kural, 23.05.1960 tarihli 11/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulanmıştır. Bu kararda sigortalılara ödenen yemek paralarının ayni yardım niteliğinde bulunduğu sonucuna varılmış ve prime esas kazancın belirlenmesinde dikkate alınamayacağı görüşü benimsenmiştir. Bunun dışında Yargıtay uygulamasında bazı kararlarda, teknik personele ödenen şantiye ve arazi zammını, hasta sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği, toplu iş sözleşmesi gereğince sigortalıya ödenen araç ücreti, çiğden verilen erzak, elbise dikiş ücreti, yakacak ve yakıt parası ve toplu iş sözleşmesi gereğince sigortalıya ödenen yemek parası aynî yardım niteliğinde görülmüştür. Yine somut bir biçimde belli bir ihtiyaca yönelik, ayni yardım niteliğinde olan giyim yardımı da sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançlardan değildir. (10. H.D’sinin 2014/1398 E, 2014/6794 K sayılı kararı)
    İkramiye adı atındaki ödemeler ise; 11.07.1956 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6772 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile “… belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmeyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır.” hükmü getirilmiş, anılan Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrasında ise “… Bu tediyelerden çeşitli işçi sigortalarının icap ettirdiği primler kesilmez ve bu paralar borç için haczedilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Kanun gereğince, maddenin 2. fıkrasındaki istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen her türlü gelirden sigorta primi kesilmesi söz konusu olmaktadır.
    506 sayılı Kanun"da ücretin tanımı yapılmamıştır. Fakat 506 sayılı Yasa"nın 77. maddesinin birinci fıkrasının a alt bendinde sözü edilen “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi ücretlerinde girdiği kabul olunmaktadır. Bu ücretlerin sigortalıya fiilen ödenmesi şart olmayıp, onun adına o ay için tahakkuk ettirilmiş olması prime esas kazanca dâhil edilmesi için yeterlidir.
    Asıl ücretin eki niteliğinde bulunan prim ve ikramiyeler, prime esas kazançlar olarak brüt tutarları üzerinden ödendikleri aylar itibariyle prime esas tutulur. Bunların tahakkuk etmiş olması prime esas tutulmaları için yeterli olmamakta “ödenmiş olması da” aranmaktadır. (m.77/I-b).
    İdare veya kaza mercileri tarafından verilen karar uyarınca sigortalılara yapılan ödemeler (a) ve (b) bentlerinde öngörülen ücret türlerinden ayrımsızdır. Fark, bunların yönetim ve yargı mercilerince verilmiş kararlardan kaynaklanmalarıdır.
    İşveren ile sigortalı işçi arasında “fazla çalışma ücreti” veya “prim, ikramiye” gibi konularda uyuşmazlık çıkar ve mahkemece, bu işçilik haklarının ödenmesine karar verilir ve sigorta primlerinin ödeneceği ay içinde bu paralar sigortalıya verilirse, bu ödemelerde prim matrahına dâhil edilerek, prim hesabında göz önünde tutulur. Bu tür kazançlara salt hak kazanmak, bu kazançların prime esas alınması için yeterli bulunmamaktadır (Mustafa Çemberci, Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, Olgaç Matbaası, 1985 Baskı, s.439)
    Öte yandan 01.07.2008 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 80. maddesi “4"üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
    a) Prime esas kazançların hesabında;
    1) Hak edilen ücretlerin,
    2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
    3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır.
    b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
    c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
    d) Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dâhil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82"nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve 102"nci madde hükümleri uygulanmaz." Hükmünü içermektedir.
    Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular birlikte gözetilerek; yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların hak kazanıldığı dönemlerin prime esas kazançlarına dâhil edilmesi isabetsiz olup; ödenmesi koşuluyla, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması halinde ise, yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi mümkün olmakla, anılan ilkeler kapsamında yapılacak değerlendirme ve hesaplama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi"nce verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... İl Özel İdaresine iadesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.07.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi