5. Hukuk Dairesi 2020/5154 E. , 2021/8248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince (...2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/183 Esas–2018/737 Karar) davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 03/06/2021 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/183 – 2018/737 E/K sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki ...İlçesi, ... Mahallesi 259 ada 110 parsel ve 258 ada 124 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu itibarla davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu 259 ada 110 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasından arta kalan 1416,32 metrekare ve 2237,69 metrekarelik alanları ile, 258 ada 124 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasından arta kalan 2.546,24 metrekarelik kısımlarının yüzölçümü, geometrik durumu, bilirkişi raporundaki özelikleri dikkate alındığında, bu kısımlarda % 50 oranda değer azalışı oluşacağı gözetilmeden, yazılı şekilde az bedele hükmedilmesi,
2-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alınmaksızın davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda HMK’nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 03/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.