12. Ceza Dairesi 2014/20992 E. , 2015/1627 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 1- Tehdit suçundan: TCK"nın 106/1-1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: TCK"nın 134/2, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Tehdit ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık, katılan ve katılanın eşinin aynı kurumda çalıştıkları, katılanla katılanın eşi arasında boşanma davası açıldığı dönemde, sanık ile katılanın duygusal boyutta arkadaşlık ilişkisi içerisine girdikleri ve bu süreçte katılanın çıplak görüntülerini elde eden sanığın, boşanmaktan vazgeçip, resmi nikahlı eşiyle beraber yaşamaya devam eden katılana, iş yerinden ayrılmaz ve ... ilini terk etmezse, özel görüntülerini içeren CD"yi çalıştıkları kurumun genel müdürlüğüne göndereceğini belirtip, “..."ı terk edin gidin, sizi burada yaşatmam” şeklinde sözler söylediği olayda,
Sanığın kendisine veya başkasına yarar sağlama maksadıyla hareket ettiğine dair delil bulunmamasından dolayı TCK"nın 107/2. maddesinde tanımlanan şantaj suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın sübut bulan eyleminin genel kast ile işlenebilen TCK"nın 106/1-1. maddesindeki tehdit suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiilerinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, hükmedilen hapis cezasının ertelenmemesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 53. maddenin uygulanmasına ilişkin 4 numaralı paragrafının hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun"un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun"un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiilerinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, hükmedilen hapis cezasının ertelenmemesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 134/2. maddesinin 1. cümlesinde, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerinin ifşası halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile TCK"nın 134/2. maddesinde yapılan değişiklikle, anılan maddenin ilk cümlesindeki ceza miktarının iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş olması karşısında, TCK"nın 7/2. maddesi gereğince, suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun hükmün gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm tesisi gerektiği gözetilmeden, kararın gerekçesinde, sanık hakkında asgari hadden ceza tayin edildiği açıklanarak, bu kabule göre, suç tarihi itibariyle sanık lehine olan düzenleme gereğince, sanık hakkında 1 yıl hapis cezası tayin etmek yerine, hüküm fıkrasında, salt 6352 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile değişik TCK"nın 134/2. maddesinin 1. cümlesi nazara alınıp, takdiren 2 yıl hapis cezası tayin edildiği belirtilmek suretiyle gerekçeyle hükmün karıştırılması ve sanığa fazla ceza verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de:
1- TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesine karar verilmesi,
2- Uyulmasına karar verilen bozma ilamında vurgulandığı üzere; sanığın, katılanın çıplak görüntülerini içeren CD"leri, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik kurumlara göndererek, katılanın özel görüntülerini birden fazla defa ifşa etmesinden dolayı sanık hakkında hükmedilen temel cezada TCK"nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, zincirleme suç hükümleri uygulanmamak suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
3- Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.