Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1510
Karar No: 2009/4693

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1510 Esas 2009/4693 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras bırakanı olan dedesinin mirasından 4 numaralı bağımsız bölümü mirastan mal kaçırmak amacıyla temlik ettiğini iddia ederek iptal-tescil veya tenkis istemiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kanıtlanamadığından bahisle reddine karar vermiştir. Ancak, temyiz incelemesi sırasında tarafların temsilcilerinin gelmemesi sebebiyle davanın tekrar değerlendirilmesine karar verilmiş ve dava açıldığında davacının annesi tarafından temsil edildiği, ancak daha sonra davacının rüştünü kazanmasıyla annesinin temsil yetkisinin sona erdiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, davacının temsil yetkisini sona erdiren annesi tarafından tayin edilen vekil vasıtasıyla davanın sürdürülüp sonuçlandırılamayacağı açıktır. Mahkeme, davacının davaya davet edilmemesi nedeniyle usul hükümlerine uygun bir dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, bozma ilamına uyulması gerektiği ve davacının davete uyduğu takdirde davanın sürdürülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek hükmün bozulması kararı verilmiştir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: HUMK’nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/1510 E.  ,  2009/4693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 29/05/2008
    NUMARASI : 2008/136-2008/222

     Taraflar arasında görüle davada; 
     Davacı, oğlu A."ın  miras bırakanı olan dedesinin çekişmeli  91 sayılı  parseldeki 4 numaralı bağımsız bölümünü mirastan  mal kaçırmak amacıyla  temlik ettiğini ileri sürerek  iptal-tescil, olmazsa  tenkis  istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini  savunmuşlardır.
    Davanın kanıtlanamadığından bahisle  reddine ilişkin  mahkeme kararı  Dairece,"yargılama sırasında  rüştünü  kazanan küçüğün  davaya  katılımı sağlanıp  onun  huzuru ile, ya da  davayı  takip eden  vekilin  temin edeceği vekaletnameye göre  davanın  sürdürülmesi  gereğine  değinilerek" bozulmuş, mahkemece bozmaya  uyularak  tamamlanan  soruşturma  sonunda, tebligata  rağmen  bozma  ilamındaki  eksikliğin  giderilmediği, bu durumda  usulen  açılmış bir davadan  söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.                              
    Karar,  A.A. tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.4.2009  Cuma  günü saat  9.20  de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, eldeki davanın, davacının kanuni mümessili (velisi) olan annesi tarafından doğrudan kendi adına avukata verdiği vekaletname ile açıldığı, yargılamanın devamı sırasında davacının rüştünü kazanmasıyla da annesinin davada temsil yetkisinin kalmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, temsil yetkisi sona eren davacının annesinin tayin ettiği vekil vasıtasıyla davanın sürdürülüp sonuçlandırılamayacağı açıktır. Nitekim bu husus, hükmüne uyulan Daire bozma ilamında da vurgulanmış, ya davacı A.’ın davada yer almasının sağlanması ya da davayı takip eden avukata vereceği vekaletname ile davanın sürdürülmesi gereğine işaret edilmiştir.
    Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, davacı A. davaya davet edilmemiş, yalnızca davayı takip eden avukata tebligat çıkartılmış, avukatın vekaletname ibraz etmemesi üzerine de, usulen açılmış bir davadan söz edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
     Bilindiği gibi, bozma ilamına uyulmakla  taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğacağı ve bozmada öngörüldüğü şekilde işlem yapılmasının zorunlu hale geleceği kuşkusuzdur.
     Hal böyle olunca, davada yer almasının sağlanması bakımından davacı A. adına davetiye çıkartılması ve davete uyduğu takdirde onun huzuruyla davanın sürdürülüp sonuçlandırılması gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,17.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi