Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1605
Karar No: 2009/4691
Karar Tarihi: 17.04.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1605 Esas 2009/4691 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisine borç veren kişiye teminat olarak 315/13962 payını devrettiği çekişmeli payın davalılar arasında el değiştirdiğini ve tapu iptali-tescil isteğiyle dava açtı. Mahkeme, davalıların el ve işbirliği içinde olması iddiasını kanıtlanamadığı için asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verdi. Ancak davacı tarafından temyiz edilerek Yargıtay'a taşınan dava, davacı ve davalılar arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işleme dayandığına ve sonraki işlemlerde yer alan davalıların da bu inançlı işlemi bilerek hareket ettiklerine karar verdi. Ancak davacı S. hakkında daha geniş bir soruşturmanın yapılması gerektiğinin belirtildi. Kanun maddeleri: TMK'nun 1023. maddesi, HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/1605 E.  ,  2009/4691 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ    : ADANA (KAPATILAN) 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ    : 12/06/2008
    NUMARASI    : 2007/37-2008/202

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Davacı, adına kayıtlı 1000 ada 2 sayılı parseldeki 315/13962 payını davalı H. Z."dan aldığı borcun teminatı olarak adı geçene devrettiğini, ancak borcunu ödeyebilmek için bir kez davalı A."den borç aldığını ve çekişmeli payın teminat amacıyla  A."e devredildiğini, sonrasında da davalı H."dan aldığı borçla A."in borcunu kapattığını, çekişmeli payın da H..ya aktarıldığını, ondan da davalı S."e temlik edildiğini, davalıların el ve işbirliği içinde bulunduklarını ileri sürerek, tapu iptali-tescil istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, bunlardan son malik S. de birleştirilen davası ile taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece, davacı ile davalılardan H. arasında yazılı protokol düzenlenmişse de diğer davalılarla düzenlenmiş yazılı bir belge olmadığı, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettikleri iddiasının ve son malik davalı S."in iyiniyetinin aksinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı (birleşen davalı)  tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.04.2009 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Ö.F.G. ile temyiz edilen S. A.vekili Av. K. O. ve H. K.vekili Avukat A. A.geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz edilenler ve vekili avukat gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali-tescil; birleştirilerek görülen dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı(birleştirilen davanın davalısı) tarafından temyiz edilmiştir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazdaki çekişmeli payın davacıya ait iken 11.3.2002’de davalı H.Z.’ya satıldığı ve aralarında düzenlenen “protokol” başlıklı harici belgede, satış işleminin alınan borca teminat oluşturması için yapıldığının belirtildiği; sonrasında davalı H.’in anılan payı 30.12.2002’de davalı A. A.’a, A.’ın da 25.9.2003’de davalı A.Y.’a satış yoluyla devrettikleri, A.’in ise bu payı 01.10.2003 tarihli vekaletnamesiyle vekil kıldığı davacı aracılığıyla davalı H. K.’a sattığı, H.’dan da 24.1.2007’de son el malik olan davalı(birleştirilen davanın davacısı) S.A.’un  satın aldığı görülmektedir.
    Gerek yukarıda değinilen el değiştirmeler, gerekse “protokol” başlıklı harici belge, bedeller arasındaki bariz farklılık, davalı H.’ya yapılan satışın vekil sıfatıyla davacı tarafından gerçekleştirilmesi ve taşınmazı halen davacının kullanması gibi olgular birlikte dikkate alındığında, davacı ile davalı H.arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işleme dayandığı ve sonraki işlemlerde yer alan davalılar A., A. ve H.’nın da bu inançlı işlemi bilerek hareket ettikleri anlaşılmaktadır.
    Ne var ki, son el malik S. hakkındaki soruşturmanın hükme yeterli bulunduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.
    Hal böyle olunca, davalı S.’in davalı H. ile el ve işbirliği içerisinde bulunup bulunmadığının tespiti bakımından ekonomik-sosyal durumu, hazırlık soruşturmasında 230.000.-YTL’ye satın aldığını söylediği taşınmazı satın alabilecek birikiminin olup olmadığı, varsa kaynağının nereden geldiği gibi hususların araştırılması, “protokol” başlıklı harici belgeye tanık sıfatıyla imza atanların ve davacı tarafından gösterildiği takdirde başkaca tanıkların dinlenmeleri, tanık beyanları doğrultusunda gerektiğinde soruşturmanın genişletilmesi, böylece toplanan tüm deliller değerlendirilmek suretiyle davalı S.’in TMK.’nun 1023. maddesinden yararlanıp yararlanamayacağının açıklığa kavuşturulması, yararlanamayacağının belirlenmesi halinde davacının da inançlı işlem nedeniyle kendisine düşen edimini yerine getirip getirmediğinin üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile hüküm kurulması isabetsizdir. 
    Davacının (birleştirilen davanın davalısı) temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 625.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.   


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi