Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1798
Karar No: 2012/6531
Karar Tarihi: 16.04.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/1798 Esas 2012/6531 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/1798 E.  ,  2012/6531 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ...... tarafından, davalı ...... ....... ve Yay. AŞ. adına ...... aleyhine 06/10/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalı tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacı, davalı şirket tarafından çıkarılan ...... Gazetesi"nin 8/10/2009 günlü sayısında yayınlanan "Kendisini aklayan müfettişe kıyak" başlıklı haberde kullanılan kelimelerin ve gerçekle ilgisi olmayan kurguların haber yapıldığını, kullanılan sözler itibariyle de yayının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek davalının manevi tazminatla sorumlu tutulmasını istemiştir.
    Davalı, haberin basının haber verme hak ve yükümlülüğü gereğince, basın özgürlüğü ve hukuka uygunluk sınırları içinde olduğunu savunmuştur.
    Yerel mahkemece, haberde yer verilen "Kendini aklayan müfettişe kıyak" , "Bir ...... yargı hikayesi", "Kendisine aklayan müfettişe nasıl teşekkür ettiği", "İmdadına...... yetişti" gibi kelimelerin basın özgürlüğü ile veya halka haber verme hak ve yükümlüğü ile ilgili olmadığı, haber verilirken kullanılan kelimelerin davacının kişilik haklarını ihlal edici mahiyette olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek ......ılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Davaya konu ......ıda; ...... Yüksek Kurulu Üyesi olan davacı ..." un resmine de yer verilmek suretiyle "Kendini Aklayan Müfettişe Kıyak" başlığı ve "............ine Soruşturma" başlığı , " ...... Savcılarını Görevden alacaktı" altbaşlığı ile verilen haberde; ...... Üyesi ..." un ...... Suikastı davasında kendisini aklayan başmüfettişe nasıl teşekkür ettiği ortaya çıktı......., istifa eden müfettişi 5 yıl sonra yeniden göreve başlattı. ......lar Yüksek Kurulu Üyesi ..." un ...... suikastı hükümlüsü Mustafa ......" ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada kendisini aklayan başmüfettişe diyet borcunu nasıl ödediği ortaya çıktı......., 2003 de ...... kararı ile ...... Savcılığı" na atanan ...... Başmüfettişi ...... ......"un meslekten istifa etmesine rağmen 5 yıl sonra ...... üyesi üç arkadaşının desteğiyle tekrar göreve dönmesini sağladı. Üstelik aradan geçen 5 yılın özlük haklarını iade etmek koşuluyla. Olayın gelişimi ise bir dizi organizasyonla gerçekleşti. ......, ...... Bakanlığı"nın önerisi ve ......"nın 2003 deki kararnamesi ile ...... ...... Savcılığına atandı. Kararı tenzili rütbe sayarak emekliliğini isteyen ......"un talebi kabul edilerek yürürlüğe konuldu......... atanma kararının iptali için yargıya başvurdu. ...... kararları yargıya kapalı olmasına rağmen, yargıya giden ......, ...... 12.İdare Mahkemesi"nden istediği sonucu aldı ve bakanlık önerisinin iptali kararı çıktı....idare mahkemesi kararının ardından ...... Bakanlığına başvurarak, eski görevine iade edilmesini talep etti ancak Bakanlık konuyu ......"ya havale etti. ...... heyeti de 2007 yılında "talep kurula yönelik olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde oybirliği ile karar verdi. İmdadına...... yetişti. ......, yakın dostu......"un ...... 2008 de ...... üyeliğine atanmasıyla yeniden harekete geçti. Başvurusunu yenileyen ...... için karar ...... dan 24/02/2009 da çıktı ve kendi isteği ile emekliye ayrılmış olan ve 63 yaşındaki ...... ......"un hakimlik savcılık mesleğine geri dönmesine 3"e karşı 4 oyla karar verildi.. .." ifadelerine yer verilmiştir.
    Dava konusu olayda, dava dışı eski ........."un, 2003 yılında ...... Kararnamesi ile kendi istemi olmaksızın ...... Bakanı" nın teklifi üzerine ...... Yüksek Kurulu"nca ...... Başmüfettişliği görevinden ...... ...... Savcılığı görevine naklen atandığı, bunun üzerine emekliliğini istediği ve başvurusunun 02/01/2004 tarihinde onaylanarak emekliye ayrıldığı, bu arada, Bakanlık teklifinin iptali için idari yargıda dava açtığı, yapılan yargılama sonucunda dava konusu teklif işleminin iptaline ve Bakanlık aleyhine manevi tazminata hükmedildiği, kararın ...... aşamasından geçerek kesinleştiği, bunun üzerine ...... Bakanlığı"na başvurarak, eski görevine iade edilmesini talep ettiği, ancak Bakanlığın başvuruyu ......"ya havale ettiği ve ......"ca 12/07/2007 tarihinde "talep kurula yönelik olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verildiği, davacının 07/07/2008 tarihinde ...... ya yeniden başvuru yaptığı ve 24/02/2009 da mesleğe geri dönmesine 3"e karşı 4 oyla karar verildiği, davacının da eski ........."un ...... Başmüfettişliğine başlatılması ve tüm mali haklarının faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğine ilişkin ek gerekçe ......dığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla yayın, görünür gerçeğe uygundur. Düşünsel bağlılık korunmuştur. Açıklanan nedenler karşısında, çatışan yararlar dengesinin davacı aleyhine bozulmadığı ve davalı yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği benimsenmelidir.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan ......ılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi