Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6039
Karar No: 2016/334
Karar Tarihi: 13.01.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/6039 Esas 2016/334 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, taşınmazının kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelinin davalıdan tahsili istemiştir. Mahkeme, davacının uzlaşma yoluna gitmeden dava açtığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak, Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi uyarınca, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır. Bu düzenlemeler çerçevesinde, dava konusu taşınmaza hangi tarihte el atıldığı belirlenmediğinden, önce fiili el atma tarihinin belirlenmesi gerekmektedir. Eğer el atma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise davanın reddine karar verilebilir. Ancak 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazların bu madde kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, eksik incelemeler sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyledir: Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesi, 6111 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi, Anayasa Mahkemesinin 22.02.2013 tarihli kararı.
18. Hukuk Dairesi         2015/6039 E.  ,  2016/334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Köyü 346 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dava dilekçesinde, davalı tarafından taşınmaza yol yapılmak suretiyle el atıldığı belirtilerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin davalıdan tahsili istenilmiş, mahkemece, davacı tarafın uzlaşma yoluna gitmeden dava açtığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kamulaştırma Kanununa 5999 sayılı Kanunla eklenen ve 30.06.2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Geçici 6. maddesinde “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır” hükmü getirilmiş, 25.02.2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2. maddesiyle de “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 04/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6 ncı maddesi hükmü, 04/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır” denilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 22.02.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 01.11.2012 tarih ve 2010/83 Esas-2012/169 Karar sayılı kararı ile uzlaşma dava şartı sayılmış, 6111 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesi ise iptal edilmiş, ancak iptal hükmünün kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
    Anayasa Mahkemesinin bu kararından sonra kanunlaşan ve 11.06.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6487 Sayılı Kanunun 21. Maddesi ile Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesi değiştirilmiştir. Değiştirilen Geçici 6. Maddenin 1. fıkrasında “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya
    kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır.” denilmiş, 10 fıkrasında ise “Vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir” hükmü getirilmiştir.
    Yukarıda açıklanan bu düzenlemeler karşısında 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında el atılan taşınmazlar için 6487 sayılı Yasanın yayımlanmasından sonra açılan davalarda uzlaşma dava şartı olarak kabul edilmekte, öncesinde açılan davalar için ise uzlaşma yoluna başvurulması için üç aylık süre öngörülmekle birlikte uzlaşmaya başvurulması zorunluluk haline getirilmemekte, 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazların ise bu madde kapsamında bulunmadıkları da anlaşılmaktadır.
    Dava konusu taşınmaza hangi tarihte el atıldığı belirlenmediğinden, mahkemece fiili el atma tarihi araştırılıp belirlendikten sonra dava tarihinin 7.5.2014 günü olması da dikkate alınarak el atma tarihinin 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında olması halinde davanın reddine, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olması halinde ise bu madde kapsamında bulunmadığından tüm deliller toplanarak işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken el atma tarihi tespit edilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi