22. Hukuk Dairesi 2017/19768 E. , 2019/2400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işyerinde değişen alt işveren şirketler nezdinde 03.12.2009-31.12.2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren firma tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iş sözleşmesinin işin bitimi ile kendiliğinden sona erdiğini, ücrete ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, fazla mesai yapmasının söz konusu olmadığını, çalıştığı süre içinde tüm tatil ücreti alacaklarının kendisine ödendiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında hak kazanılan yıllık izin süresi ile ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Kanun’un 53. maddesine göre de, işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir... İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,
Az olamaz. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/5 md.) Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Somut olayda dosya kapsamında davacı hanesi imzalı yıllık izin belgeleri bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacının kesintili olarak devam eden ve toplamda 2 yıl 23 gün süren hizmet dönemi için 28 gün yıllık izne hak kazandığı, davalı işveren tarafından iznin kullandırıldığına dair belge ibraz edilmediği gerekçesi ile tüm izin süresi için ücret alacağının bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak, dosya kapsamında, davacının yıllık izin kullandığına dair yıllık izin formlarının sunulmuş olduğu görüldüğünden, bu alacak kaleminin yeniden değerlendirilmesi lüzumunun hasıl olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde davacı tarafından imza itirazına uğramayan yıllık izin belgeleri değerlendirilerek davacının yıllık izin ücreti talebinin değerlendirilmesi ve yıllık izin ücret alacağının yeniden hesap edilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.