Esas No: 2021/1553
Karar No: 2022/5743
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1553 Esas 2022/5743 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ile davalı arasındaki Landini traktör bayilik sözleşmesinin gabin nedeniyle feshedildiği ve davacının borcunun buna karşılık 320.000 TL icra takibi ile tahsil edildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildi. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş ve karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ise yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarının gözetildiğini ve istinaf başvurusunun reddedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-1 maddesi
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01.06.2018 tarih ve 2012/453 E- 2018/370 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.11.2020 tarih ve 2018/2124 E- 2020/1324 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 05.09.2006 tarihinde Landini traktör bayilik sözleşmesinin imzalandığını, buna göre "Bayhanlar" ın dağıtım ve satım hakkına sahip olduğu Landini marka tarım traktörlerinin davacı tarafından perakende olarak pazarlanmasının kararlaştırıldığını, ancak davacı tarafından davalıya yönelik düzenlenen 24.05.2007 tarih ve 06861 yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmeyi "beklentinin üzerinde ağır geldiği ve verilmiş olan ipotek teminatların da Orhangazi Üreğil köyü, köyiçi mevkiinde kayıtlı zeytinlik ve samanlık vasıflı gayrimenkulün açık hesabı fazlası ile karşılayacağı gerekçesi ile fesh ettiğini" bildirdiğini, ancak gabin nedeniyle geçersiz olan sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davacının 78.000.-TL'lik borcuna karşılık 320.000.-TL icra takibine girişildiğini, burada açık olarak gabin olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının davalıya 100.000.- TL'lik borcu bulunmadığının tespitine, davalının elde ettiği taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazlar satılmış ise bedelinin istirdadına, alacaklarına alacağın doğuş tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı aleyhine Orhangazi İcra Müdürlüğü'nün 2008/1197 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını ve takibin kesinleştikten sonra davacıya ait gayrimenkullerin satılarak davalı müvekkil şirket adına 16/06/2010 tarihinde tescil yapıldığını, davanın 2012 yılında açıldığını ve 1 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddini talep ettiklerini, davacının şirketten aldığı traktörleri satmış olmasına rağmen bedellerini ödemediğini, davacının kusurlu olduğunu, davacının gayrimenkullerinin icra yolu ile açık arttırma sureti ile satıldığını, bilirkişi değerini davacının iddia ettiği gibi az tespit etmiş olsa bile gayrimenkullere başka alıcı çıkmadığından ve en çok bedel teklif eden müvekkil şirket adına tescil yapıldığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın gabin hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin iptali, tapu iptal ve tescil ve istirdat davası olduğu, hak düşürücü sürenin geçmediği, davacı tarafından gabinin subjektif ve objektif unsurlarının ispat edilemediği, davacının davalıya ihtarname keşide ettiği tarih itibarıyla 103.252,00 TL borcunun bulunduğu, davalının icra takipleri ile tahsil ettiği miktarın 86.140,00 TL olduğu ve davacının borcunu tam olarak ifa etmediğinin tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, davacı tarafından sözleşmenin asli edimleri arasında oransızlık bulunduğuna ilişkin bir iddianın bulunmadığı, borca karşılık verilen teminatlarla borç arasında açık oransızlık olduğunun iddia edildiği, davacının tacir olduğu ve somut olayda gabin iddiasının objektif ve sübjektif unsurlarının oluşmadığı, davacı tarafından davalıya verilen 220.000,00 TL bedelli çekin teminat çeki olduğu iddiasının yazılı delille kanıtlanmamış olduğu ve çekin halen davalı elinde bulunduğu, çek dışında 78.000,00 TL'lik borcun davacı kabulünde bulunduğu ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte davalının tahsil ettiği miktarın 86.140,00 TL olduğu, bu nedenle davacının borcunu tam olarak ifa etmediğinin tespit edildiği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
12/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.