17. Hukuk Dairesi 2014/3452 E. , 2016/713 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni, trafik sigortacısı ve sürücünün mirasçıları olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında davacıların eşi ve babaları olan yolcu....."nun vefat ettiğini, davacı......... ve ......"nın müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ...... ve ...... için toplam 45.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile tüm davacılar için toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkiline ait aracın destek ...... tarafından istendiğini, müvekkilinin ilk başta vermek istemediğini, ......"in aracı ehliyetli şoför olarak bizzat kullanacağını ve kimseye vermeyeceğini beyan
etmesi üzerine emaneten verdiğini, desteğin aracı ehliyetsiz ve alkollü olan ..."a vermesi nedeniyle kendisiyle birlikte müvekkilinin eşi......."in ölümüne de sebebiyet verdiğini, desteğin ağır kusurlu olduğundan ve ücretsiz hatra binaen aldığı araçla yola çıktığından BK 43 ve 44. maddeleri gereğince tazminatın kaldırılması veya azami sınıra kadar indirilmesi gerektiğini, desteğin emekli geliri dışında kazancı olmadığını ve talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu, desteğin ehliyeti olmayan sürücünün kullandığı araca binmekle müterafik kusurlu olduğunu, emniyet kemerinin bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...... ve .......davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı Durdu için 30.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacılar için ayrı ayrı 2.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi sadece maddi tazminattan dava tarihinden itibaren faizle sorumlu olmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, PMF tablosuna göre 67 yaş için öngörülen bakiye ömrün 10,51 yıl olmasına göre, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak,
hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, araç sürücünün kusur oranı, desteğin yolcu olması, kazanın meydana geliş şekli ve diğer hususlar gözetildiğinde, takdir olunan manevi tazminat miktarının düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Somut olayda, araçta yolcu olarak bulunan tanıklar......ve ........ araç sürücüsü olan ..."ın kaza anında alkollü olduğunu beyan etmiştir. Yine sürücü ..."ın ehliyetinin bulunmadığı kaza tutanağında belirtilmiştir. ..."ın kaza anında alkollü ve ehliyetsiz olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve trafik mevzuatı uyarınca ehliyeti olmayanların ve belli bir miktarın üzerinde alkollü olan sürücülerin araç kullanması yasaktır. Zira ehliyeti olmayan kimsenin gerekli eğitimleri almaması sebebiyle tehlikeli bir şekilde araç kullanma ve hata yapma riski yüksektir. Yine alkolün insan vücuduna olan etkileri nedeniyle alkollü olan kişilerin trafik kazası yapma riski çok daha fazladır. Ehliyetsiz ve alkollü olduğu bilinen bir sürücü idaresindeki araca binilmesi zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermektedir. Destek, ehliyetsiz ve alkollü olduğunu bildiği sürücü ... idaresindeki araca bindiğinden zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermiştir. Desteğin müterafik kusuru bulunduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi gereğince tazminattan indirim yapılmalıdır.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince desteğin müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılması hususu tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususun değerlendirilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.