10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2989 Karar No: 2016/6187 Karar Tarihi: 21.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/2989 Esas 2016/6187 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/2989 E. , 2016/6187 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 26. maddesine dayanan rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir. Dava; 26.09.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik giderlerinin rücuan tahsiline ilişkin olup, konuya ilişkin Kurumun Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen raporda, sigortalının %90, davalı işverenin %10 oranında kusurlu olduğu, yargılama esnasında alınan kusur raporunda ise sigortalının %30, davalı işverenin %70 oranında kusurlu bulunduğu, itiraz üzerine aynı bilirkişi heyetinden alınan ek raporda yine aynı oranlarda kusur verildiği, ne var ki, müfettiş raporundaki tespitler ile yargılama esnasında alınan kusur raporundaki tespitler nazarında mevcut çelişkinin giderilmesi için, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda farklı uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi