8. Hukuk Dairesi 2011/6198 E. , 2012/2275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.07.2011 gün ve 180/315 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ile davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında dava dışı 130 ada 12 sayılı parselin 05.06.1996 tarih ve 45 sıra numaralı tapu kaydına istinaden vekil edeni, dava konusu aynı ada 18 sayılı parselin ise miktar fazlası olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, nizalı taşınmazın miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli olarak 40 yılı aşkın süre ile vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak, tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin doğru olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 130 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmün esası, davalı Hazine temsilcisi, yargılama giderlerine yönelik bölümü ise davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava dışı 130 ada 12 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında 05.06.1998 tarih ve 45 sıra numaralı tapu kaydı uygulanarak 21.945 m2 yüzölçümü ile tespit ve tescil edilmiştir. Anılan tapu kaydının geldisi olan 21.02.1959 tarih ve 215 sıra numaralı 21.945 m2 miktarlı iskan tevzii tapusunun iktisap sütünunda " 09.09.1940 tarih ve 228 sayılı temlik cetveli ve tapu komisyonunun 05.11.1941 tarih ve 96 kararlarından anlaşılmakla tescil edilmiştir " açıklaması yer almaktadır ve hududu olarak " doğusu:Adem-400, batısı: Rasim-372, Kuzeyi: Hacı Ahmet veresesi-55, Kuzeyi: Çay- 60" yazılıdır. Bu durumda 21.02.1959 tarih ve 215 sıra numaralı tapunun krokisinin olduğu ve başkaca tevzii parsellerinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, öncelikle yukarıda yazılı iktisap sebebindeki temlik cetveli, komisyon kararı, parsellere ilişkin pafta ve dağıtıma esas diğer belgelerin onaylı örneklerinin bulundukları yerden getirtilmesi, olabildiğince yaşlı ve yansız kişiler arasından belirlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarının HMK.nun 240, 243 ve 259. (HUMK. m. 258) maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılarak, aynı Kanunun 259/2 ve 290/2. (HUMK 259) maddeleri hükümleri uyarınca ve mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilerek ve kök tapu kaydı uygulanarak, tapu kaydının hududunda yazılı parsellerin sınırlarının ve bu parsellerin temlik edildiği belirtilen kişilerin (ölmüş iseler mirasçılarının) belirlenmeye çalışılması, bu şekilde dava konusu taşınmazın dağıtımdaki durumunun belirlenmesi, nizalı taşınmaz dağıtım sırasında kimseye temlik edilmemiş ise davacı ve miras bırakanın taşınmaz üzerindeki zilyetlik durumlarının araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir.
Öte yandan, kural olarak, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesine göre, zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisiyle ispatı yoluna gidilmemesi halinde aynı çalışma alanında zilyetlikle kazanılabilecek miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyecektir. Mahkemece, yapılan miktar araştırması yetersiz olup, davacının miras bırakanı Şerafettin Duman 12.08.1991 tarihinde vefat ettiğine ve dava konusu taşınmazın kadastro sırasında 16.05.2007 tarihinde tespit edildiğine göre, miras bırakan Şerafettin Duman ile dava dışı diğer mirasçıları bakımından da 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince miktar araştırmasının yapılması gerekir. Bu nedenle, bu kimselerin belgesizden taşınmaz edinip edinmedikleri hususunun Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden, zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait tapu kayıtları ile kadastro tutanaklarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı olarak açılmış tescil davalarına ait dosyaların ise, bulundukları mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden gözönünde tutulması gerekir. Bu açıklamalar kapsamında değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 160,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.