Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3799
Karar No: 2009/4597

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3799 Esas 2009/4597 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, dedesi adına kayıtlı bir taşınmazın torunu olan davalıya bağışlandığını ve işlemin muvazaalı olduğunu iddia ederek kaydın iptali ile muris adına tesciline veya tenkisine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı tarafından yapılan temyiz itirazları incelenerek, mahkemenin tenkis isteği konusunda yeterli inceleme yapmadığı belirlenmiştir. Karar bozulmuş ve davacının bu yöndeki itirazları kabul edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Medeni Kanunun 564. maddesi: saklı payların zedelenip zedelenmediğini belirleyen maddelerden biri
- Medeni Kanunun 565. maddesi: tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının olup olmadığını belirlemeye yönelik madde
- Medeni Kanunun 570. maddesi: tenkis işlemlerinin sıralamasını belirleyen madde
- Medeni Kanunun 561. maddesi: mahfuz hisseye ilişkin madde
- Medeni Kanunun 563. maddesi: birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa alınanla mütenasip sorumluluk kuralını gözeten madde
- HUMK'nın 428. maddesi: hükmen yetersiz kararların bozulmasını düzenleyen madde.
1. Hukuk Dairesi         2009/3799 E.  ,  2009/4597 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SALİHLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/12/2008
    NUMARASI : 2007/378-2008/733

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, miras bırakanı dedesi M."nın adına kayıtlı 548 parsel sayılı taşınmazın torunu olan davalıya bağışladığını, işlemin muvazaalı olduğunu ve amacın kendisini mirastan mahrum etmek olduğunu, saklı payının da ihlal edildiğini ileri sürerek, kaydın iptali ile muris adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, murisin taşınmazı sünnet hediyesi olarak verdiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil olmazsa, tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacının miras bırakanı M."nın maliki olduğu 548 parsel sayılı taşınmazını bağış yolu ile 1968"de torunu olan davalı H.U."a intikal ettirdiği sabit olup, somut olayda 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı mahkemece gözetilmek suretiyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davanın reddine karar  verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davacının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, davada muris muvazaası yanında tenkis isteğinde de bulunulmuştur.
    Bilindiği üzere; Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile  kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür.Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. (MK.565) Miras bırakanın Medeni Kanunun 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belilenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. 
    Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1,2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
               Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse  bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. 
              Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür"atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir.
    Somut olaya gelince, mahkemece  her nekadar saklı paya tecavüz kasdının bulunmadığı gerekçesiyle bu istek bakımından da dava reddedilmiş ise de, yukarıda değinilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece yapılan araştırma, inceleme, uygulama ve soruşturmanın hükme yeterli bulunduğu söylenemez.
    O halde, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.4.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi