Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4822
Karar No: 2018/2215
Karar Tarihi: 19.04.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4822 Esas 2018/2215 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/4822 E.  ,  2018/2215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacılar vekili, davalı tarafından takibe konu edilen senet bedelinin bir kısmının ödendiğini, 2.390,74 TL borçlarının kaldığını, aylık % 8 oranında faiz uygulamasının hukuki dayanağının bulunmadığını iddia ederek davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, yapılan ödemenin senetle ilgili olmadığını, cari hesap sözleşmesinde faiz oranının belirlendiğini savunarak davanın reddi ile inkar tazminatı istemiştir.
    Mahkemece 22.10.2013 tarihinde verilen hükmü taraf vekilleri temyiz etmiş, Dairemizin 12.03.2015 gün, 2014/6681 E.-2015/3577 K. sayılı ilamı ile davacılar vekilinin temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi ile usulden bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı şirket ile davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, her iki şirket ticari defter kayıtlarına göre alacakların farklılık arzettiği, uyuşmazlığın takip konusu edilen senet bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, davacı tarafından davalıya üç adet ödeme yapıldığı, bu ödemelerin tarafların kabulünde olduğu, birinci ödemenin 09.06.2008 tarihinde havale yoluyla 9.500,00 TL olarak, ikinci ödemenin 21.11.2008 tarihinde yine havale yoluyla 5.800,00 TL olarak, üçüncü ödemenin ise 30.07.2008 tarihinde 10.000,00 TL olarak gerçekleştiği, 9.500,00 TL’lik ödemenin çeke yönelik ödeme olduğunun dekont üzerinde yazılı olduğu, 5.800,00 TL ödeme makbuzu üzerinde herhangi bir ibarenin bulunmadığı, 10.000,00 TL’lik ödeme makbuzunda ise senede istinaden havale yapıldığına yönelik şerh bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun süreden beri devam etmesi sebebiyle taraflar arasında birden fazla çek alışverişinin bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafından davalıya 15.300,00 TL bedelli çekin de verildiği, 9.500,00 TL+5.800,00 TL=15.300,00 TL’lik ödemenin, 9.500,00 TL’lik dekontta çeke yönelik olarak yapıldığının açıklanması karşısında, 15.300,00 TL’lik dava dışı olan çeke yönelik yapıldığının kabulünün gerektiği, 10.000,00 TL’lik ödemenin ise, ödeme makbuzunda senede yönelik açıklamasının bulunması ve taraflar arasında da başkaca senet alışverişi bulunmaması sebebiyle dava konusu senede yönelik ödeme olduğunun kabulünün gerektiği, ödeme tarihi itibariyle işlemiş faizin düşülmesi halinde davacıların davalıya 9.386,06 TL ödeme yaptıkları ve takipten dolayı 8.804,68 TL borçlarının kaldığı, 9.386,06 TL’nin takip tarihine kadar işlemiş faizinin düşülmesi halinde davacıların davalıya işlemiş faiz yönünden ise 25.372,76 TL borçlu olmadıkları, davalının kötü niyetle takip başlattığının ispat edilemediği, öte yandan icra veznesine girecek paranın ödenmemesi yönünde verilen tedbir kararının da uygulanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacıların davalıya ... . İcra Müdürlüğü’nün 2010/1334 esas sayılı takip dosyasında 9.386,06 TL asıl alacak ve 25.372,76 TL işlemiş faiz olmak üzere borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların ve davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle icra takip dosyasının dayanağının sadece bono olmasına, takip dayanağı olarak sözleşmenin gösterilmemiş bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan faize yönelik ve diğer sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    (2) Dava dosyası incelendiğinde gerekçede geçen, “…10.000 TL’lik ödeme makbuzu üzerinde ise 18.190,74 TL’lik senede istinaden havale yapıldığına yönelik şerh verildiği, yukarıda izah edildiği üzere taraflar arasındaki ticari ilişkinin uzun süredir devam etmiş olması sebebiyle taraflar arasında birden fazla çek alış verişi olduğu, bu kapsamda davalı tarafından davacıya 15/05/2008 keşide tarihli 3285654 nolu 15.300 TL bedelli çekin de verildiği, 9.500+5800=15.300 TL ödemenin yapıldığı, 9.500 TL ödemenin çeke istinaden yapıldığının şerh verilmiş olması ve iki ödemenin toplamının çek bedeli ile örtüşmesi sebebi ile bu iki ödemenin çeke istinaden yapıldığının kabulünün dosya kapsamı itibariyle mümkün olduğu, zira…” bölümünün dosya içeriğine uygun olmadığı ve bu hususun bozmayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK. 438/son maddesi hükmü uyarınca sonucu itibarı ile doğru olan hükmün yukarıda tırnak içine alınan bölümünün çıkartılarak gerekçesinin bu şekilde değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin düzeltilerek ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi